halk cephesi nin ergenekon operasyonuyla ilgili son açıklamasıdır..
buyrun bakın ne demişler:
bu savaş sömürenlerin iktidar savaşidir!
istanbul ümraniye’de bir gecekondu da bulunan el bombalardan sonra hükümet tarafından başlatılan operasyonlarla "ergenekon" adlı bir örgütlenmenin ortaya çıkarıldığı tüm türkiye’nin gündeminde. sömürge bir ülkede zulüm ve demagoji yönetme biçimlerindendir. faşizm zulme başvurduğu kadar, yalana, demagojiye de başvurur. bugün bu yanını ön plana çıkardı ve "ergenekon" demagojisine başvurarak yönetememe krizini aşmaya çalışıyor.
bu operasyonlar sonucu paşalar, iş adamları ve birçok kişi tutuklandı.
akp ve genelkurmay arasında yaşanan bu savaş kendi iç kavgalarıdır. iktidarı ellerinde tutma savaşıdır. yoksa söylenildiği gibi ne akp şeriatı getirmeye çalışıyor, ne de "ergenekon" denilen örgütlenme darbe yapmaya çalışıyor.
öyle bir tablo yaratılmıştır ki, bazı kesimler akp’nin şeriatçılığı karşısında "ergenekon"un cumhuriyetçiliğini savunur duruma getirilirken bir kesim ise akp’nin "demokrasisini" savunmaktadır. akp halkın iradesini temsil etmektedir deniliyor.
hiç kimse yaşanan bu gelişmelere şaşırmamalı. hem genelkurmay, hem de akp emperyalizmin işbirlikçiliğini yapmaktadır. ama aralarındaki kavga, hangisinin bu işbirlikçiliği daha iyi yapacağı ve pastadan daha fazla payı kimin elde edeceği ile ilgilidir. yoksa hiç birisi ne halkı düşünmektedir, ne de demokrasinin gereğini yapmak istemektedirler. bu ülkede demokrasinin olmadığını defalarca gördük.
genelkurmay ve akp iktidar çatışmasını sürdürürken, halka karşı yapılan tüm saldırılarda bir aradadırlar. örneğin 1 mayıs’ta istanbul olağanüstü hal bölgesi ilan edildi. mecidiyeköy’den taksim’e kadar her sokak polis ve asker tarafından işgal edildi. bu konuda aralarında hiçbir çelişki yoktu.
özellikle son aylarda ekmekten, pirince, benzinden elektriğe inanılmaz zamlar yapılmıştır. bu yaşanan haksızlıklara karşı çıkan herkes vatan haini ilan edilmek istenmiştir. sendikacılar, öğretmenler, işçiler baskı altında bırakılmış hatta değim yerindeyse sudan gerekçelerle tutuklanmıştır. halka karşı var olan bu saldırıda, genelkurmayı da, akp’si de, yargısıda aynı tarafta, halkın karşısındadır.
bu savaş bizim savaşımız değildir. bizim savaşımız, bağımsız, demokratik bir türkiye savaşıdır. akp ve genelkurmayın bu savaşında taraf değiliz. çünkü onların savaşı halkı kimin daha fazla sömüreceğinin savaşıdır. iktidar koltuğunda kimin sözü geçecek kavgasıdır. bu taleplerle halkın talepleri aynı değildir.
bizler tüm ezilenler olarak bir araya gelmeli bağımsız, demokratik bir ülke mücadelemizi yükseltmeliyiz. kendi taleplerimizi dile getirmeliyiz. kendi savaşımızda hep beraber saf tutmalıyız.
cephecilerin bir kez daha "oligarşiden" kendisine mesafe koymak adına yaptığı ergenekon açıklaması. pek çok kez yaptıkları gibi "bunlar suni tartışmalardır." diyerek "oligarşi" içi savaşı bahane ederek soyut bir mücadele taktiği izlemeleri kendi halkçılıkları ile ne adar bağdaşıyor orayı bir kez daha irdelemek gerekiyor?
cephe bir konuda haklı bu egemenler arası birtaraflaşma ama taraflaşamanın sonucunda emekçi halkın mücadele değerleri tasfiye edilmek istemektedirler. doğru söylüyor ama eksik söylüyorlar bir kez daha. bu savaşta şu an halk yoktur; fakat halk bu savaşa katılmalıdır. ergenekon sadece bir gündem maddesi ama olaya bütünlüklü bakmak gerekiyor. olay kontrgerillanın tasfiyesi olmadığını görebiliyorlar. hatta akp bu sayede kendi tarihini yeniden yazıyor. çorum'da, maraş'ta ve ya sivas'ta insanları katledenleri, 12 eylülcü sermayenin tarihini aklamak için uğraşıyor ama bunu yaparken emekçi sınıfların devrimci mücadelesini yükselteceği kavramları da sanık sandalyesine oturtuyor. evet, dedikleri gibi burada halk yok ama halk bir an önce kendi devrimci öznesini ortaya çıkarmalı. emekçi sınıflar kendisi için bir taraf olduğunu göstermeli. yoksa tüm gündemi burjuvazinin üzerine yıkıp soyut bir mücadele izleyeceklerse hayal ettikleri devrim biraz uzakta kalacaktır. sermaye sınıfının politikalarını teşhir etmek kimi özel günlerin işi değil, güncel siyasetin bricik görevidir. aksi takdirde ergenekon olayındaki gibi kendileri de sanık sandalyesine koyulacaklar. işte adları geçiyor sanık sandalyesinde, o ço çektikleri kontrgerilla ile aynı kefeye koyuluyorlar ama hala bu savaş bizi ilgilendirmez teranesini yutturmaya çalışıyorlar.
bu savaşta halk yoktur ama olmak zorundadır. üstelik yalnızca ergenekon'a takılmamak gerekiyor ve şunu söylemek gerekiyor; "ey akp, senden büyük bir halk var." aksi taktirde bugünkünden çok daha fazla suçlamarla sanık sandalyesine koyulacaklar.