karmakarışık rüyalar görerek uyandım. besmele çekerek yatmıştım halbuki ama vardır bunda da bir hayır derlermiş büyüklerimiz. onun dışında hep aynı. nasıl uyanırsak öyle geçer şeysi şehir efsanesiymiş. ben çok umutla uyandığım zaman da oldu, çok mutsuz uyandığım da. hiçte öyle geçmedi. sadece bir ses " hadi uyan uyan sabah oldu" dedi o kadar.
Kâbus görürken birden uyandım, zaten berbat bir başlangıçtı. Bir de alarmı duymayıp geç kalkınca kursa da geç kalmış olmanın etkisiyle berbat ruh hali seviyem epeyce yükseldi...
Instagram'dan takip ettiğim bir dövmeciyi rüyamda gördüm. birlikte sahilde koştuk. uyandığımda aklımda neredesin Firuze filminde çalan "beni affet" şarkısı vardı, Özcan Deniz sesiyle. bir kaç dakika şarkıyı söyledim. telefonum kapanmış onu açıp güvensizliği canımı sıkan, kendimi açıklamaktan helak olduğum bir kişinin mesaj atıp atmadığına baktım.
atmamış.
ben de eski mesajları okuyup yine canımı sıktım.
o mesajları okurken dükkan kedisinin bulaşık sepetine doğurduğunun haberini aldım.
tüm bunlar 7 dakika içinde oldu.
beynim beni yormak için elinden geleni yapıyor, kendisini öpüyorum.
edit: eksilenmek sorun değil ama özellikle bu entryde dikkatimi çekti ya.
uyanmamamı mı istiyorsunuz ulan değişikler?
pasif olarak öl mü diyorsunuz yani? vallahi şaşırdım. bari açık açık söyleseydiniz, intihar falan edersem mektubumu size yazardım.