artık kanlarından şüphe duymaya hakkımızın olduğu kimselerdir. şer ittifakları tanklarıyla toplarıyla üzerimize çulllanırken, pisliklerini açıktan sergilemekten hiç çekinmezken, hak ile batıl arasındaki fark bu kadar açık ve keskin bir hale gelmişken, hala hayır deyip hollandanın almanyanın değirmenine su taşıyacak bu güruh için yakıştıracak sıfat bulamıyorum ben.
efendi avrupalı itlerin saldırlarını görmedin mi? mesele erdoğan meselesi değil, mesele iman küfür, türk ecnebi mücadelesidir! ya sen bu savaşta hangi taraftasın, yarın bir gün torunlarına yeni ve güçlü türkiyenin kurulması yolunda gevurlarla iş birliği tuttuğunu nasıl açıklayacaksın?
edit: bunların zihniyeti çanakkale savaşında da mevzu ittihatçıların savaşıdır, beni ilgilendirmez deyip çepheden kaçmışlardı zaten.
mesele posta koymaya kalkıp rezil olanların meselesidir. mesele şahısların güç gösterisini ellerine yüzlerine bulaştırması meselesidir.
mavi marmarada da böyle olmuştur. o zamanlar israil şer odağı idi şimdi ne oldu? o yüzden mesele türklük, ejdad vs meselesi diye tarak kürek konuşmayın.
Sizler gibi saf olup her projeye inanıp ona mı ayak uyduralım yani bu mudur ? Hey allahım hala savaş mavaş diyor ya tiplere bak aq. Sen torunlarına nasıl anlatmayı düşünüyorsun koskoca cumhuriyeti, vatanı ayaklar altına serdiğinizi ? ayaklar altına serenlere salya akıttığınızı ? evvela bunu cevapla bizi bırak sen, biz sizden öğrenmedik Şerefi, namusu.
sadece bu saatten sonra değil 16 nisana kadar her saatte hayır diyecek olan insanlardır. biz tiyatro sevmiyoruz mağduriyet oyunlarını yemiyoruz o yüzden kusura bakmayın.
adamlar sana gelme diyor sen ısrar ile gidiyorsun giremeyeceğini bile bile. bunu yiyen varsa az daha beklesin beyin nakli yapılmaya başlanacak bir kaç yıla. hollandanın almanyanın çokta şeyinde türkiyedeki sistem sanki adamlar evet çıkmasını engelleyecekmiş kafalara bak.
bir grup insandır. ancak şaşılacak olan bu değil, hala 'evet'i savunanların olmasıdır.
mesele tam olarak erdoğan meselesidir. sizin gibilerin gözünde, kendine koyduğu dünya lideri sıfatını taşıyabilmek adına o kadar saçma sapan davranıp o kadar gereksiz sidik yarışına giriyor ki bireysel olarak, ben olsam ben de kabul etmem.
kaldı ki, bu saçmalıkların hepsi, kararsız olanları evete çevirmek için bir provokasyondan öte değildir. o kadar batıklar ki, çıkmak için, yine ve yeniden tüm dünyayı kendimize, kendisine güldürmekten çekinmediler.
Başlatmayın kanınıza. Kuralları bilmeden mağdur edebiyatı yapıyorsunuz. Dünya'da insanlar bile erdoğan için kudurmuş beyin terk diyebiliyorsa eğer bi yerlerde hata yapılıyor demektir.
anayasa değişikliğinin içeriği üzerinden seçmeni evete ikna edememe sıkıntısı nedeniyle topu taca atarak/hamaset edebiyatıyla evet dedirtme çabalarına bir örnek daha.
Üç- beş oy uğruna, ülke itibarının bu denli ayaklar altına alınması, siyaset yapıp, mağduru oynayıp, oyuma oy katacağım düşüncesiyle girişilen, şuursuz kamyon misali bu davranıştan sonra, " hayır " demenin farz olduğunu düşünen insanlardır.
Başka ülkelere, kural, kaide, koşul, duruş tanımadan, öncesinde propaganda yapılmasına izin vermeyeceklerini açıklamalarına rağmen, babanın çiftliğine girer gibi, elini kolunu sallaya sallaya giremezsin. izin vermezler.
Senin de izin vermeyeceğin gibi!
Hayırcıların duruşu aynıdır.
iğneyi kendine, çuvaldızı ele batırmak önemli bir meziyettir.
ulan bir kere de sizi komplo teorileri üretmek, onu bunu düşman ilan etmek yerine, neden 'evet' dediğiniz ile ilgili 'rasyonel' bir argüman üretirken görelim. ama biliyorum siz de haklısınız, evet ile ilgili üretebileceğiniz hiçbir şey yok ki. o sebeple, tek sığınağınız; resmen tapındığınız reis-i cumhurunuz ve sizden olmayanlara karşı hissettiğiniz saplantılı kininiz. psikolojik destek alın.
kurtuluş savaşında mıyız arkadaşım n'oluyor yahu ne oluyor ? !! ne bu vatan millet sakarya huurraaa yürüyüüünn edaları. hep bi mağdur edebiyatı hep bi aşağılık kompleksi. bakın bu aşağılık kompleksidir. sanıyor ki, bütün dünya onlara düşman bütün dünya gısganıyor. bu arkadaşa siyaset çerçevesinde değil, hayatın genel akışı ve değerleri kapsamında konuşmalıyız.
sana bir tavsiye dostum, onurunu ve değerlerini kaybettiğin gün git öl tamam mı. ne yaparsan yap ama onurunu ve değerlerini kaybetme. ha bir de son olarak;
hani bu saatten sonra hayır verenleri kansızlıkla suçlayan O.Ç. için bir açıklama yazmak istedim.
avrupa da yaşayıp evet oyu verecek türkler avrupa da sosyal devlet sistemine sırtını dayayıp bedava yaşayan ve türkiye de diktatörlük sistemine "evet" diyecek dingillerdir.
bakın bu dingiller avrupa da ne yapıyorlar, özetleyeyim de görün. örnek ingiltere dir.
yaşadıkları ülkenin sosyal imkanlarını kullanmak için kendi karılarını kullanıyorlar. Nasıl mı?
kadın devlete (belediyeye) gidiyor, kocam bana evde tecavüz ediyor, evi terk etti, bize hakaret ediyor, bize bakmıyor yalanı ile belediyenin "kadın sığınma evine" giriyor yanında bir bavul 1 erkek 1 kız çocuk ile.
burada belediye den ev talebinde bulunuyor ve müracaat formlarına "çocuklarım var çalışamıyorum" yalanını yazıyor.
devlet o kadar saf ki bu beyanı doğru kabul ediyor ve kadına 3 odalı bir ev veriyor. neden 3 oda, çünkü kız çocuk erkek çocuk ile aynı oda da yatamaz diye.
hani sapık avrupa diyorsunuz ya o sapık avrupa bunu hesap ediyor. (Türkiye de hala kız erkek aynı odada yatıyor hatta aynı yatakta)
bu evin kirasını belediye ödüyor. kadına çalışamadığı için haftalık, çocuklara okudukları için haftalık para veriyor.
bu arada okul bedava, okulda bu çocuklara yemek bedava (ingiltere de çocuklar okulda öğlen sağlıklı asla domuz eti içermeyen yemekler yerler).
neyse ev verildi kadın yerleşti hani o tecavüzcü koca var ya eve geri dönüyor 2-3 gün sonra.
belediye eve kontrole gelince adamı görünce ve kadına sorar "bu adamın bu evde ne işi var diye"
kadının cevabı "çocuklarımın babası, benimde kadın olarak seks ihtiyaçlarım var, ne yani orospuluk mu yapayım, erkeğim o benim" der ve belediye susar, sesini dahi çıkarmaz.
o bedava evde oturan kadın çalışmaz asla, devlet ev kirasını her ay öder, adam da kadın da çocuklar ile o bedava evde otururlar.
adam işe girer ama kaçak çalışır, neden? çünkü o da belediye ye gidip çalışamıyorum, hastayım yalanı ile devletten yardım alıyordur.
hem devletten alırlar, hemde yandan ekstra iş yaparlar karı koca,
mesela hafta sonları pazara gidip tezgah kurup satış yaparlar, hafta içi başka birinin pazar yerini kiralar orada tezgah kurarlar.
ev bedava, hastane bedava, ilaç bedava, resmi olarak çalışmadıkları için belediye otobüsü, metro bedava, bu bedava hayatın kenarında evin kapısında ya bir minibüs van yada orta sınıf bir araba mutlaka olur. Minibüs van ne işe yarar biliyor musunuz?
Gumtree denilen site de " MAN & VAN HIRE SERVICE" diye ilan verir ve ev taşır, yük taşır vergisiz kazanç, ayda 2-3 bin paundu kesin götürür.
kazandıkları parayı parça parça türkiye ye taşırlar asla ingiltereden mal almazlar yatırım yapmazlar çünkü hesap sorarlar ingiltere de "nereden buldun bu kadar parayı sen çalışmıyorsun" diye .
Bu asalaklar ingiltere de 1 kazanır ve o para türkiye de 4,5 katı değerlidir.
yani ingiltere de sosyal imkanlar ile yaşayıp türkiye de diktatörlüğe evet diyenler o.ç. dur asla vatan seven türk değildir onlar.
