kabul edin, hepimiz acillik ruh hastalarıyız. yoksa ne işimiz var sabahın bu saatinde buralarda. yalın ayak, asfalt yolda, "içdonu" ile şehrin merkezine doğru koşsak bile, bunun, şu anki kadar ruh hastası olduğumuzu açık açık gösteren bir hareket olabileceğini zannetmiyorum. **
düzeni alışılmış uyku düzeni olmayan, öğle saatlerinde uyuyan gece saatlerinde uyanık olan sözlük yazarlarının her gün yaptığı ''ruh hastalığıdır ?''
ortada bir kasış, saatinden dolayı dur cool olayım hatta oldum gitti düşüncesi yoktur.
taa eski zamanlarda izmir tatoo bar\'a takılan bir tip vardı. elinde de ciks bi çanta olurdu genelde.
içeri bir girerdi, peeeeh, sanki mesih yeryüzüne döndü amk, mevcut tüm erdişisi başını o tarafa çevirmekten kendini alamazdı.
şimdi ne yapıyordur acaba?
bir o bir de dans etmeyi bilmediği için sürekli asma katta takılan, üzerinde genellikte yabancı bir ülkeye ait yeşil askeri montun altına turuncu renki balıkçı yaka kazak giyen tipi çok özlüyorum kimi zaman.