kılık, kıyafet, statü hepsinden kurtulduğumuzda (yanda gözlük, ayakkabı, kravat var) sadece insanız. bunların hepsi "toplumun bize biçtiği roller" denmek istenmiş gibi geldi. gerçi bu tip çalışmalarda anlam siz ne anlarsanız "o".
lüksün, gösterişin, tüketimin, karşı cins tarafından tetiklendiğini anlatıyor.
tek taşlar, gösterişli arabalar, marka aksesuarlar... bir kadın, bir erkeği; bir erkek ise bir kadını şekle göre değerlendirip, materyaller üzerinden bir statüye yerleştiriyor.
bu algı oluştuğunda, artık tamamen bu değerler(!) üzerine oluşan kadın-erkek profilleri karşımıza çıkıyor.
Erkekten düşen playboy dergisi gözümden kaçmamış resimdir.
Haliyle geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden hugh hefner aklıma geldi, oradan da bu dünya hugh a kalmadıysa bize de kalmaz dedim ve derin düşüncelere daldım.