bıktık bu karı tribinden de. dünyayı kim kirletti? sen... keşke annen de böyle düşünseymiş de dünya kirlenmeseymiş. ya havva anamızda böyle düşünseydi:
- bu kirli dünyaya çocuk getirmek istemiyorum adem
- saçmalama. ne zaman kirlendi de?
hiç çocuğa sordun mu? belki o dünyaya gelmek istiyor. (bkz: herkesi kendi gibi sanmak) aslında harbiden çocuğa sorma şansımız olsa keşke. ben mesela asla istemezdim dünyaya gelmeyi ama türlü türlü insan var kardeşim mazoşisti bilmemnesi var.
muhtemelen sağlık bakanımız tarafından türk siyaset geleneğinden alışık olduğumuz haliyle, "bak yavrum ben nası sevişiyorum. bana bişey oldu mu? doğacak çocuga olur mu? bak aslanlar gibi hey yavrum hey." sözleriyle yola getirilmeye çalışılacak insan sözleri. en az bu bakan kadar uzak durulasıdır. bunların çay içeni de vardı. acı biber yiyeni de. ha sonra bi de melih gökçek var. o da su içiyor. ne meziyetli devlet erkanımız var yüce rabbım ya.
evlenmemiş kızların rahatlıkla söyleyebileceği bir sözdür.
fakat standart bir türk ailesi düşünüldüğünda, evlendikten sonra sanki çocuk sizin ve eşinizin çocuğu olmayacakmış gibi, her bir yönden bu konuda taarruza uğrarsınız.
iki ucu * değnektir.
açılımı: daha çok gencim kendime önem vermek istiyorum ve küçük bir velet için bütün güzelliğimden, diri vücudumdan feragat edemem. çok istiyosan tıpın gelişmesini bekle ve sen doğur o da olmadı konserve bebek alalım ama sürekli viyaklayan bir velet çıkarmak için oaramı buramı şişirip 20 kilo alıp, kemiklerimi yerinden oynatıp, 24 dikiş yemeye götüm yok demek...
çocuk yapmak kolay, dünyaya getirmek ve ondan bir birey yaratmak zordur, ben bu konuda kendime güvenmiyorum, gibi bir parantez içi açıklaması gerektiren hatun söylemi.
fikri sağlıklı, düşünceli, hür, kendine ve çevreye saygılı, vicdan sahibi bir çocuk yetiştirmeyi seçip, toplum düzenine katkıda bulunmak yerine kolaya kaçmaktır.