bu kasabaya yaz hep erken gelirdi.
Erken biterdi gece
Uykular bölünürken guneş,
Sıcakligini birakirdi her tende.
Bu kasabaya yaz hep erken gelirdi.
Herkes kaybolurdu bir zaman diliminde
Benliklerini, ruhlarını bıraktıkları evrenlere
Dönmek icin cirpinirlarken
Kendi eksenlerinde kaybolurlar
Kendi kuraklıklarını yaratırlardı.
Bu kasabaya hep erken gelirdi yaz
Erken susatır
Erken kanatirdi
Düşlerde vuku bulur gercekler
Rüyalarla harmanlanırdı..
Umulmadık bir anda
Terle uyanılan bir kabustan
Daha ferahlatıcıydı ay
Ictenligi ve serinligi
Mani olamazdi yazin gelmesine
Ne de olsa olacakti
Ve kaybolacakti her insanoglu
Kendi yarattıgı zaman diliminde.
Hayat, varolmak
Hayat, bırakmak
Hayat, tutunmakti her yaza
Her yazdan farkli anlar cıkarmakti.
Ne de olsa ugruna verilen savaşlar
Sonuçlanmıyordu elbet huzurla.
Ve hep erken geldi yaz bu kasabaya
Erken bitti yagmurlar.
Toprak erken kurudu
Ama hep bir filiz açmayı bildi o kurakta.
Insanoglu kurtulabilir miydi kendi zamanından
Hep muammada kaldi.
Bunun kabilinden anlatıldi bir hikaye
Gunese saygi
Yagmura hasret duyuldu
Ve,
Bu kasabaya yaz hep erken geldi...