eğer gün gelir de akp iktidarı kaybederse, recep tayyip erdoğan efendimizin evlerinden birinin önündeki koruma engelini aştıktan sonra gitarla ona verilecek serenatta çalınacak ilk şarkıdır. *
"çok çok iyi başlayan ama son bir kaç bölümdür politik kısımları git gide azalan ve eski havasını veremeyen dizi..."
tamam bu konuda hemfikiriz sanıyorum. bunun dışında:
eski türk filmlerindeki gibi "biz artık birbirimizin olduk." tribine giren melis birkan'ı da anlayabilirim.
fakat, kürşat'a sürekli "ama reis" diyen sakalı yeni yeni çıkan çocuk-adam var ya; işte onun gerçek kesit'e bir saygı duruşunda bulunuyormuşçasına rol yapmasını ve yeteneksizliğin nirvanasına ulaşmasını bir türlü anlayamıyorum agali.
flash tv'nin bütün yapımlarını hiç kaçırmadan izleyen birisi olarak söyleyebilirim ki: ben böyle bir yeteneksizlik abidesi görmedim.
bir bölümde diyarbakır cezaevinde bir tutuklu kendini yakarak intihar eder. bu kişi pkk nın kurucularından mazlum doğandır.
dizinin sonunda diyarbakır cezaevindeki ölenleri unutmadık unutturmayacağız diye bir yazı geçer. baştada mazlum doğanın ismi vardır.
bu ülkede kaç kişi cengiz topeli yada süleyman aydını tanıyor. belli ki çok az kişi.
bu dizi gibi karşı ideolojiyi kötülemek amacıyla çekilmiş uyduruktan projeler sayesinde mazlum doğanlar çok iyi tanıtılıyor. kahramanlar ise...
bütün askerler kötüdür, bütün ülkücüler, sağcılar kötüdür. solcular, komünistler melektir melek. onlar karıncayı bile ezmezler. hep ezilirler ama hiç yanlış yapmaz, hataya düşmezler. bu mudur yani.
herşey bi yana bu dizi siyasi bir dizi değil mi. iyide kimin eli kimin şeyinde belli değil. nasıl iş bu be hacı.
üçüncü bölümden sonra siyasi ilişkilerden uzaklaşarak 80'li yıllardaki aşk ilişkilerini anlatmaya yönelen dizidir. ayrıca madem aldatıyo cemile kocasını bihter'le behlül'den azcık örnek alsın. evinin önüne kadar elele gelinir mi yahu?, bak behlül'e ev bile aldı gözden uzak.
ayrıca dizideki en iyi performans kesinlikle berrak tüzünataç'a aittir. şaşırtmaktadır.
saygın soysal (kürşat reis) ve okan yalabık dışında oyuncu performansları yerlerde sürünen, tek yanlı da olsa başlarda dönemin siyasi ortamına değinirken son bölümlerde kendini iyice aşka meşke vuran tv dizisi.
bir de ne ses, ne de görüntü olarak rol yapmaktan uzak melis birkan ın kimden torpilli olduğunu düşünmeme yol açan dizi. hadi mimikler yemedi, kıvıramadın, bari sesinde bir ifade değişimi olsun be hatun. bu kadar mı dümdüz oynanır bir rol.
artık saçmalamanın ötesine geçmiş dizi.izlemeyi bıraktım,geniş ailenin reklamlarında şöyle bir bakıyorum.ya nasıl bir mallık evli barklı, çoluklu çocuklu, (iğrenç,antipatik mal aynı zamanda) cemile ile sinan'ı, cemile'nin evinin önüne kadar elele getirtiyo?bu kadının tanıdıkları, komşuları yok mu?onu geçtim hadi kocası camdan balkondan bakıyor olsa?aman benimki de soru işte, kadın sevgilisinden olma çocuğunun hamilelik raporunu bile salondaki bi çekmeceye koyabiliyo elele evin önüne mi gelemiycek.hay sizin midesizliğininize be. yemin ederim ben senarist olsam böyle bir şey yazamam,tiksinirim.bu mu görmek istediğiniz türk kadını, türk annesi?
cemile'nin de yasemin* gibi günlük tutmasını istediğim dizi.****
--- spoiler ---
sevgili günlük,
anne olup çoluk çocuğa karışmak güzel şeymiş, sevdim. şimdiye kadar kocam yalçın'dan bir kız çocuk ve sevgilim sinan'dan bir erkek çocuk olmak üzere iki evladım var, ama beni kesmedi bunlar. yalçın'la yatağımız çoktan ayrıldı, sinan da kendine yeni birini bulmuş sanki, bakmaz artık bana. kimi bulsam ki? kerim desen olmaz, o bana kardeş gözüyle bakıyor. hüseyin deseeen, töbe töbee, eniştem ayol! yıldız'dan ayıp, yok artık... engin desen o da evli barklı. gerçi bana fark etmez, sinan'la beraberken ben de evliydim, ama gülümsün çok iyi bir kız, ona böyle bir kazık atamam. aslında bizim sütçüyle postacı da hiç fena adamlar değil ama geldikleri zaman ya uykuda ya dışarıda oluyorum. başka bir yol bulmam lazım.
hayat ne tuhaf be günlük, erkekler filan...
--- spoiler ---
türkiye'nin yaşadığı en karanlık dönemlerden birine ışık tutmaya aday olarak çıktı bu dizi. ama maalesef yapımcılar yine kendi idelojilerini poh pohlamakatan başka bir şey yapmıyorlar. her zamanki gibi solcular cici, karşısındakiler kaka.
ama en azından hatırla sevgili'ye göre solcu-ülkücü çatışmasında biraz daha denge yakalanmaya çalışılmış.
ve de şu açıdan önemli. özellikle dizinin ilk bölümleri darbenin ne merem bir şey olduğu konusunda sanırım herkese bi fikir vermiştir.
ideolojik çatışmaların dışına çıkarsak yine iğrenç bir aile manzaraları var karşımızda. arkadaş bu nasıl bir genişliktir. dizide karakterlerin ağzından verilen mesajlar nedir öle? kadın eşini aldatıyor. birileri çıkıp onu da anlamamız lazım diyor ve acayip manevralarla eşini aldatan 'cemile karısı' güya haklı çıkıyor. yine biri evlilik de neymiş gereksiz şeyler bunlar geyiği yapıyor. ve bunların hepsi dizinin 'iyi' etiketli karakterleri üzerinden yapılıyor.
milletin hata bulmak için uğraş verdiği dönem dizisi diye başlayıp aşk dizisine doğru akan kimin elinin kimin cebinde belli olmadığı dizi. show tv nin ezelide kaptırmasından sonra aslında daha çok aslıması gereken dizi olmalıdır bence. çünkü ellerinde yayın kalmadı. bari bu dizi güzel olsun izlenir olsunda daha hevesli izleyelim. yok abi atraksıyon yok dizide.
dün akşam izlemiş olduğum bölüm itibari ile hatırla sevgili nin devamı değil sadece ve sadece çakması olduğuna inandığım dizidir. yapımcının yine tomris giritliığlu olması bu dizinin bir öncekini taklitten öteye gidemediği gerçeğini ne yazık ki değiştirmiyor.
hatırla sevgili izleyenler bilir hafızalarımıza kazınan unutulmaz bir sahne vardır. ahmet ve yasemin yıllar sonra bir tren istasyonunda karşılaşır mevsim kış, heryer karlıdır.ve o kavuşma sahnesi repliklerinden çok gözlerin konuşmasıyla, o hasret dolu yapılan kısacık muhabbetle kaldı akıllarımızda.oyuncular adeta oynamadı yaşadılar o sahneyi, tabi dizinin tamamı için geçerli bu tespitim.işte bu sahnenin bir benzeri dün bu kalp seni unutur mu dizisinde vardı. cemile ve sinan yıllar sonra bir pastanede karşılaşıyor aradan giren müzik hatırla sevgili nin can alıcı şarkılarından dalgakıran. oyuncular donuk, sahne sanki yıllar sonra karşılaşan sevgilileri değilde iki komşuyu anlatıyor nasılsın iyi misin diye konuşan hasret gideren iki komşu.o muhteşem dalgakıran isimli melodi arada kaynayıp gidiyor anlamını yitiriyor.başrolleri paylaşan oyuncular sanki ilk kez kamera karşısında desem değil,yapımcı profosyenel değil desem o da değil. ee o zaman nedir bu dizide ki korkunç eksiklik ben bir türlü hatırla sevgili de bulduğum tadı heyecanı bulamıyorum. yani işlenen tema sadece aşk olsa o bile başarısız kaldı ki sözde 70 li 80 li yılların siyasi olaylarını izliyoruz ama henüz diyarbakır hapishanesi işkence görüntülerinden hariç o döneme ait hiçbir iz bulamadık ya da kendi adıma bulamadım. izlerken sıkılıyorum ama ha gayret bişeyler var mıdır diye bakıyorum ama nafile.kendilerine devrimci diyen 3-5 kişi bir araya gelip birer cümle birşeyler söylüyor , bazen bir dergiden bahsediyor ama onun dışında gözle görülür birşey yok.bunuda öyle şevksiz öyle bitik yapıyorlar ki sanki silah zoruyla fikrini beyan ediyormuşçasına.ne siyasi olaylar ne aşk teması doğru dürüst işlenmiyor ben hatırla sevgili yi her ne kadar tarafsız olmasada lezzet alarak izliyor sonra ki bölümü merakla bekliyordum.
bu kalp seni unutur mu bu haliyle daha ne kadar ekranda tutunabilir bilemiyorum ama şuna eminim herşey tadında kalmalı türk dizi ve sinema filmlerinin devamı niteliğinde olan yapımlar olmamalı zira başarıya ulaşanı daha görmedim.
Başlangıçta bütün samimiyetimle gelecek vaad ettiğini düşündüğüm daha doğrusu gelecek vaad ettiğine inanmak istediğim diziydi kendisi fakat su gibi akıp geçmekte olan zaman ve bölümler gösterdi ki;çemberimde gül oya ve hatırla sevgili'yi harmanlayarak onların çakması bir hal almaktan öte gidememiştir.
Hayır biliyorum denecektir;dönem dizisi,farklı bişey nasıl anlatılsın.
Bu noktada vereceğim cevap şudur ki;benim sitemim günün(zamanının)olaylarını anlatış tarzından ziyade dizi oyuncularının özel hayatlarının yansıtılışı.
Yani istemiyorum kardeşim yine çocuğundan habersiz bir baba,evli fakat mutsuz yapmacık ilişkiler,geçmişi anlatan yaşlanmış dizi kahramanı.
Protesto ediyorum taa ki beni şaşırtana dek.
tamam geçmiş tarihi hatırlatığı için güzel bir dizi ama çok taraflı be abi.tamam belki bu ülkede solcular çok acı çekmiştir ama sen niye ülkücüleri gulyabani gibi gösteriyorsun.bari zaman dizisi çekiyorsunuz çemberimde gül oya gibi daha tarafsız dizi çekseydiniz.hayatımda hiç ülkücü tanımasam herhalde bunları bize çok kötü tanıtacaklar.sağcı yada solcu hepimiz bu ülkenin insanı değilmiyiz insanları kutuplaştıracağına daha birlik dolu dizi çek.mesala bir yandan bir ülkücünün gözünden solcuyu ve bir yandanda bir solcunun gözünden ülkücüyü çekki iki tarafında gönlü olsun.
tsk'dan aldığı uyarıdan sonra ilk bölümlerdeki halinden eser kalmamış dizi. artık suya sabuna fazla dokunmadan, aşk ve ihtiras dolu sıradan bir diziye dönüşerek hatırla sevgili'nin mirasını devam ettirememiştir...