sözde bir şirketin mülakatında psikolojik amaçlı sorulmuş olan bilmecemsi. Bir dönem forumların vazgeçilmeziydi. Çeşitli cevaplar mevcut ancak sorunun bir gerizekalı tarafından hazırlanmış olması gerekmektedir. Ya da başka bir gerizekalı tüm insanlıkla dalga geçmektedir. Bilmecemsiye muhattap olanlar da kafayı yemektedir.
Lan madem bi bok yiycen bari mantıklı ol inek. Adam kağıttakini anlamasın, herkese göstersin, gösterdikleri de ters tepki versin. Herkesin anladığını bu adam neden anlamamaktadır? Burada bir gerizekalılık söz konusudur.
Ve dahi aynı gerizekalılık hali forumlarda da kendini göstermekte, doğru cevabı merak edenler inim inim inlemektedirler.
Ve dolayısıyla da meşhur doğru cevabı veriyorum :
kağıtta "Bu hikayeyi kıçından uyduranın kıçına eyfel kulesi girsin" yazmaktadır.
(bkz: Bana bunlarla gelmeyin)
cevabı aşağıda yazılı olan sorudur. birçok cevabı vardır. bu soruyla kendisini kaybetmiş birçok forum insanı vardır ama yine de tam bir sonuca varamamış gibi gözükürler.
--spoiler--
"bu hikaye yazıyor" olmalıdır. çünkü burada kastedilen şey önünüzde duran kağıt olacaktır mülakat sırasında. sorunun uzunluğundaki amaç insanları gerçek sorudan uzaklaştırabilmektir. öbür türlü "tanışabilir miyiz?" yazıyor kabul edilemez nitekim bu cevapla da her şeye bir şey uydurulması gerekmiştir ki bu da hayalgücüne bağlı kalacaktır. misal adamın anne ve babasının, karısının, doktorun ve hırsızların verdiği tepkilerin nedenleri hayalgücüne bağlı olacaktır.
--spoiler--
internet aleminin efsanelerinden biri olmakla birlikte, forward email trafiginin bir dönem müdavimi olmuş zeka sorusudur. Cevabını bulmaya çalışmak kadar cevabını öğrenmiş olmak da insana kafayı yedirtir.
--spoiler--
Bu soru, Avrupa"da özel bir şirketin sınav elemesinde sorulan IQ sorusudur.
Bir adam yıllar boyu Almanya'da bir bankada çalışmış ve emekli olmasına yakın artık yurda dönmeye karar verdiği gün "lan felekten bir gün çalayım bari" deyip bir bara gitmiş. Barda içkisini içerken karşısına çok güzel bir kadın oturmuş. Bizimki kadına hayran kalıp hemen garsonu çağırıp kağıda "tanışabilir miyiz" mesajını yazdıktan sonra garsonla kadına göndermiş. Kadın kağıdı almış, okumuş adama imalı bir bakıştan sonra kağıdın arkasına bir şeyler yazıp kağıdı tekrar adama geri göndermiş. Adam kağıda bakmış bakmış... Hiç bir şey anlamamış. Yazı ne Almanca, ne de bildiği bir dile aitmiş. Gitmiş kağıdı en yakın arkadaşına verip "ya bunu bir kadın bana yazdı ben anlamadım ne yazıyor burada" diye sormuş. Arkadaşı kağıdı okur okumaz "sakın bir daha beni arama arkadaşlığımı sona erdi" deyip yanından gitmiş" Adam şaşkın bir halde eve gidip anne babasına "ya siz eskisiniz bilirsiniz burada ne yazıyor"; diye bu sefer onlara sormuş. Anne babası kağıdı okuyunca adamı evlatlıktan reddetmişler. Karısına göstermiş, karısı boşanma davası açmış. Adam artık çıldırma noktasına gelmiş "len" demiş "bunu en iyi anlayan doktor olur, ne de olsa onların yazısı karışık" deyip bir doktora gitmiş. Doktor kağıdı okuyunca çok sakin bir şekilde izin isteyip odasına girmiş aradan 1 saat 2 saat geçmiş doktor yok... Bizim adam merak edip odaya girince bir bakmış ki doktor tavanda sallanıyor; kendini asmış. Adam en sonunda pes etmiş. "Len bu kağıt başıma çok işler açtı, başkasının da hayatını karartmasın" diye kağıdı çalıştığı bankanın kasasına koyup evine gitmiş. O akşam da tesadüf bankaya hırsızlar girmiş. Kasadaki bütün paraları almışlar tam kaçacakları sırada hırsızların reisi kağıdı görmüş. Reis kağıdı okuyunca birden "çabuk paraları yerine koyun" demiş ve bütün paraları kasaya geri koyduktan sonra çekip gitmişler.
Şimdi gelelim sorumuza. Haliyle "bu kağıt'ta ne yazıyor?" sorusu sorulacaktır.
--spoiler--