(bkz: açılın ulan)
gömlek ütüleme vaktimden çalıyorunuz biiirrr. niye ben ütülemek zorundayım bir tane bile insan evladı yok mu bu ikiii...
efendim sözlüğün sosyal bir amacı yok. kutsal bir amacı da yok. sözlük içimizde biriktirdiklerimizi boşaltmaya yarayan web tabanlı bir dinlence merkzi. benim gibi yazarlar sayesinde aynı zamanda bir eğlence merkezi. daha önce çocuk yuvaları abartısında da belirttiğim gibi, bu işlr boş iş işler sadece genç insanlaın kendilrini önemli zannetmesine yol açar. tıpkı c.tesi günkü zirve gibi...
oraya gdenlerin amacı eğlenmek, eğlendiler mi? hepsi yemin billah ediyor. ben de daha önce gittiklerim de eğlenmiştim. büyük ihtimal eğlendiler. peki sözlüğü dünyaya tanıtma misyonunu neden yüklendiler. onlarda da kabahat var. şöyle yaparız böyle yaparız diyerek milleti gaza getirdiler. sonrada çoğu bana göre bebe yaştakilerden oluşan sözlük güruhu gaza geldi.
rezil olunmuş bir şey yok. sadece sözlük devamlılığı olmayan kişilerin, zirve katılımı olmayan kardeşlerimizin sırf kontenjan doldurma amaçlı alınması yanlış... hal böyle olunca bu gibi durumlar olabilir. hiç birimiz anamızdan konuşkan olarak doğmadık. orada takılmadan konuşacak benden başka kaç kişi var sözlükte? ben niye konuşurum. her gün tanımadığım insanlara konuşmma yapmak zorunda olduğum. toplum önünde konuşma eğitimleri aldığım için. ben bile bu kadar yırtık halmle zorlanırım hem de...
ama tabi sözlüğün 1 yıl ömrüolduğunu düşünmüyoum. yeminlen. uludağ sözlük uzun yaşar. ama kalitesi olmaz. ekşi yaş ortalaması yüksek elit yazarları olan bir sözlük. bizim sözlükte kaç tane c.savcısı, psiklog, yüksek mimar var. öğrencisi, mezunu, ya da stajjeri değil, bu işi yıllarca yapan ya da emekli olan? yaa yaaa. arkadaşlar knayt onlayn gibi bir yer olacak bu sözlük. zamanı geldiğinde kimse başa çıkamayacak.
alwayssleepy
montajelemanı
pulpfiction
devedikeni
atanalırspor
can
lazpacino
asitikaçmışkoala
nerdeler? adını unuttuğum pek çok kıymetle beraber gitti. bir kısmı da hiç yazmıyor. bu şu demek, uludağ sözlük iyi bir başlangıç hareketi yaptı, bu adamların bir araya toplanması şanstı. bu şansı iyi değerlendirdi. ama doğru değerlendiremedi. gelenlerin içerisinde benim dikkatimi çeken çok fazla kimse yok. sözlük amacında uzaklaşıp, propaganda, saçmalama, forum yapma, sevgi kelebekliği icra etme yeri oldu. nokta virgüle dikkat ederken arkasındaki boşluk heryeri doldurdu.
sözlüğümüzle ilgili düşüncelerim bunlar. beğenmeyen çeksin gitsin dyorsanız, beni hiç tanımamışsnız. biliniz ki, ekşi dede rumuzum kayıtlı. hatta 500- 600 adet beyanı olan, çılgın anarşist gibi bir şeyim. bunu övünmek için değil. bu sözlüğü sevdiğim, düştüğü duruma üzüldüğüm için söylüyorum.
şimdi aramızdan çıkıp bazı arkadaşlar soruyor ne yapmışlar makina zirvesinde acaba anlatsana diye, birincisi gitmedim gitmeyeceğim gidenlere de lafım yok iyi güzel fakat bir gidiş amacı güdülmeliydi.
bu konu üzerine aklıma ekşideki otisabi geldi. klavyesinde döktürdüklerini adını unuttum bir proğramda ard arda laf ebeliği yapan naneciler güzeli ajdar anıkla yüzyüze gelince kızarıp bozarmıştı.
neyse lafı dolandırmadan diyeceğim şu reklamın iyisi kötüsü diye bir tabir var eğer reklam unsuru hakikaten kendi kulvarında başarılıysa reklam onun ününü belki bir misli daha arttırır ve kalıcı kökenlidir.
ama içi boş bir şeye reklam yapmaya kalkarsanız ipe sapa gelmez güruhlarla aynı çatı altında yaşarsınız. burada hepimiz kardeşiz hepimiz aileyiz yalanı artık ne kadar sürer bu da bu süreçte belli olmaz. her daim yeni gelenlere alışmak gerek ama bir şeyler katacağına gerçekten inanıyorsak.
basit bir örnek daha var yüz kızartıcı ve aşağılık bir davranış sergileyen yazar arkadaşımız tarih geçmiş tarih ama o ortamda bulunanlar iyi bilirler. düşünmeden iki slogan atmakla sırf 50 60 kişinin içinde aa vay be ulan bu adam harbi adammış dedirtmenin mantığı nedir. ahah sen bu pankartı asmışsın koçum helal sana bak reklam iyi olmuş falan filan dallandırıp budaklandırmaya kalkarsak asırları bulur.
demek istediğim şu ki bırakın bizim reklamımızı biz değil bir başkaları yapsın içi boşaltılmış manevi değerleri allayıp pullayıp halkın veya aynı kulvarlarda yarışan insanların gözlerine sokmaya çalışmanın anlamı yok. ve bu bağlamda hakikaten bu kafayla bu sozluk en fazla 1 sene yasar
kelama icazet sebebim; 7 temmuz makina zirvesidir. daha doğrusu bu zirve sonunda ortaya çıkan acı tablodur.
iyi-kötü, harika-berbat az ya da çok birşeyler yapılmaya çalışılmakta bu sözlükte. gerek bulunduğu konumu koruması, gerek bulunduğu konumdan bir adım ileri gidebilmesi için. ama ne mümkün. bu nato kafa nato mermer insanlarla nereye kadar be gözüm.
hiç bir b.ka yaramayıp birde birşeyler için uğraşan insanları yerden yere vurmaları yok mu, illet bir durum yani.
ulan emeğe saygı denen birşeyin varlığını hiç duymadın mı? ya da saygı nedir bilirmisin? oraya eğlenmenin yanı sıra, sözlük için bir vizyon sağlamak amaçlı gidildi. ama iyi ama kötü şekilde emsil edildi o ayrı. daha iyisini yapacak cesaretin ya da güvenin yoksa sesini çıkarma, eleştiri kabul etmemek gibi bir durum asla söz konusu olmadı ama kalkıpta sen;
-ooo rezil kepaze olduk
-ooo ekşi 1 uludağ 0
-ooo bize kimse dötünü bile silmez
-ooo siz ne biçim adamsınız... gibisinden konuşursan o lafı bir yerine tıkarlar adamın.
yok ekşiyle rekabetmiş yok şuymuş yok buymuş. siz kimsiniz lan ekşiyle rekabetten bahsediyorsunuz ha, ya da biz kimiz? bu soruyu hiç sordunuz mu kendinize?
ekşi kadar altyapınız, ekşi kadar geçmişiniz, ekşi kadar reklamınız oldumuki ekşiyle rekabeti ağzınıza alıyorsunuz. bir makina zirvesi burda olay olurken, onların umrunda bile değil, -gittik, bitti- gözüyle bakıyorlar adamlar. işte aramızdaki en büyük fark bu. ekşi sindirmişlerin, uludağ hazımsızların sözlüğüdür...
işte bizim en büyük handikapımız burda başlıyor, kendi içimizde birbirimizi çekemiyoruz, iyi olanı alkışlamak yerine, kötünün yanında iyiyide harcıyoruz, harcıyorsunuz...
moderasyonu bile çaresiz bırakan bir futursuzluk var bu sözlüğün %70'inin kanında.