müslüman bir toplum içinde dahi dindar olmak lüks hale gelmiş adeta.
Kur'an'da tarif edilen örnek bir inanan olmaya çalıştığınızda en Müslüman geçinen insanlardan bile çeşitli tepkiler alabiliyorsunuz;
"Kardeşim bu kadar ince düşünme," "Bu kadar hassas olma" şeklinde sözlere muhatap olabiliyorsunuz bir konudaki sizce normal olan bir tutumunuz sebebiyle. insanların ince düşünmek ya da hassas olmak şeklinde değerlendirdiği şeyler ise hak, hukuk, adalet gibi en tabii meseleler de olabiliyor ne yazık ki. Bunun yanında, örneğin herhangi bir ibadetinizi yerine getirmek için göstereceğiniz bir hassasiyet de çok gelebiliyor insanlara.
Namazınızı kaçırmamak için girmek istemediğiniz bir sinema seansı, yine namazınızı vaktinde kılmanızın zor göründüğü bir uçak ya da otobüs seyahatinin saatini değiştirmek istemeniz, içki satışı yapan bir yerden alışveriş yapmamayı, yine içkili ya da domuz eti servisi yapan bir restoranda yemek yememeyi tercih etmeniz bir anda "aşırı dindar" kılabiliyor sizi kimi insanların gözünde. Ya da kimsenin hakkına girmemek için trafikte, markette veya herhangi bir yerde sıranızı beklemeniz kimilerinin gözünde işini bilmez, enayi durumuna sokabiliyor sizi.
Bir de "Bu zamanda" diye başlayan cümleler vardır ki hiç bitmek bilmez. "işini bileceksin," "Akıllı olacaksın," "Fırsatları değerlendireceksin," "Dünyayı sen mi kurtaracaksın," "Vakit nakittir" gibi sayısız sloganlaşmış kalıp cümle ile aslında sizin çağa ayak uyduramadığınızı söylemek isterler bazı kişiler. Bunları duyduğunuzda "Uyanıklık buysa ben uykuda kalmayı tercih ederim" diyesiniz gelir. Çoğu insan farkında değildir ama insanın yaptığı her şey kayıt altına alınır. Ve zerre ağırlığınca hatta bundan bile daha küçük olan her şey Hesap Günü kişinin karşısına getirilir.
"Sen bir iş ve oluşta bulunsan, Kurandan bir şey okusan; siz herhangi bir iş yapsanız, siz ona dalıp gitmişken biz üstünüzde mutlaka tanıklarız. Ne yerde, ne gökte zerre ağırlığınca bir şey, ondan daha küçüğü de daha büyüğü de Rabbinden uzakta/gizli kalmaz; tümü apaçık bir Kitap'tadır." (yunus/61)
insanlar bu konuda da aldatıp kandırırlar kendilerini. "Aman canım bu kadardan ne olacak" şeklinde cümleler tutsağı eder insanları. Oysa azımsanan hatalar birikerek insanın boyunu aşar zamanla. Şeytanın tuzağına düşerek açtığınız ufak bir günah kapısı davetiye çıkartır tüm şeytanlara. Bir de bakarsınız o ufak dediğiniz aralık hissettirmeden ardına kadar açılmıştır kolayca. Sonunda günahlarınızla baş başa kalırsınız. Oysa Allah'ın rızasını ve kendi menfaatini düşünen biri küçük, büyük demeden özen göstermelidir hata ve günahlardan sakınmaya. Çünkü şeytan detaylarda gizlidir ve detayları önemsiz görerek gaflete düşmemek gerekir. Bununla birlikte, herkes ilk önce kendine samimi olmalıdır. Dini hassasiyet taşıyan insanların gereksiz detaycı olduğu nu düşünen insanların büyük çoğunluğu konu kendi menfaatleri ile ilgili bir durumla alakalı olduğunda her zamankinden daha fazla titiz ve dikkatli kesilirler. Bu anlayışta birinin girmeyi çok istediği bir iş görüşmesinde mülakata katıldığını hayal edelim. Mülakat için günlerce önceden hazırlıklar başlar. Güzel bir kıyafet ve etkileyici bir görüntü için provalar yapılır. Mülakatta nelerin sorulabileceği ve bu sorulara en güzel şekilde nasıl cevap verileceği düşünülür, yazılır, ezberlenir. Görüşmeye girildiğinde pozitif bir hava oluşturmak için taktikler düşünülür. Görüştüğünüz kişi size sorular sorarken pür dikkat kesilirsiniz. Hem soruyu, hem de vereceğiniz cevabı son derece dikkate alırsınız. Sizinle konuşulurken cep telefonunuz ile ilgilenmez, dışarıda manzara nasıl diye etrafa bakınmaz, akşam ne yesem diye düşünmezsiniz. Tüm dikkat ve ciddiyetiniz üzerinizdedir. Tüm alıcılarınız sonuna kadar açıktır.
Kendinizi karşınızdakine ispat etmek için size verilen kısıtlı süreyi en iyi şekilde kullanmaya çalışırsınız. Sizden beklenenleri ve haklarınızı en ince ayrıntısına kadar bilip öğrenmek istersiniz. Ya da üniversite sınavına giriyor ve zamana karşı yarışıyor olsanız size tanınan saatleri hayal kurarak geçirmez, tüm dikkatinizi sorulara yöneltirsiniz. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Önemli olan insanın kendini kandırmayı bırakarak hem dünyası, hem de ahireti için hayırlı olacak şeylere karşı titiz davranması ve şeytanın tuzaklarına düşmekten korunmak için her daim Allah'a sığınmasıdır. Aksi halde tüm yaşamı boyunca Allah'ın uyarılarından daha fazla dikkate alması gereken daha ciddi bir şey olmadığını anlayacağı Hesap Gününde, insanın işine yaramaz hiçbir bahane.