bunu haykırmak istiyorum, pervasızca.
ne giydiğimiz, nasıl düşündüğümüz, nelerden hoşlandığımız, hangi yemekleri sevmediğimiz, nelere üzüldüğümüz, nerelere gittiğimiz, hangi kitapları okuduğumuz kimseyi ilgilendirmez, doğrusu ilgilendirmemeli.
fakat içinde bulunduğumuz toplum denilen bu girdabın hayatımızdaki en ufak bir kararda bile etkisinin olması aslında şahsımıza yapılan bir tacizdir.
hayattan beklentim, yaşamak istediğim özgürlük ve sahip olmak istediklerim kesinlikle bu değil.
bunu hayvanlar yaşıyor, edebiyatını insanlar yapiyor.
evet aslinda hayvana bile bu özgürlük verilmemiştir. insan su içmeye, oksijene, güneşe, tuvalete, sabuna bağımlıdır. güneşin, bulutlarin sahibi kimse insanın sahibi de odur.