tarihi garip iniş çıkışlar, sallanışlarla dolu olan bir halkı anlamak için mümkün son yorumdur ama işaret ettiği gerçeklik açısından acı olduğu kadar doğrudur da.
Halka laf atıp, halkı salak yerine koyan ve halkından utanan MHPli milletvekiline denebilecek en güzel cevap tabanlarının yani ülcücülerinin ağızlarına pelesenk ettikleri '' ya sev ya terk et''tir.
kimseye soylediyse guzel bir soz soylemistir. ataturk zamaninda en cumhuriyetci dinci iktidarlar zamaninda en dinci askeri yonetim zamaninda en asekrci bir halkimiz vardir. en kucuk hakkini bile aramaz bu halk.
son derece talihsiz bir açıklama. seçimlerden önce yeter söz milletin, seçimlerden önce benim halkım akıllıdır, ne oldu 22 temmuzdan sonra, herkes yine potansiyel aptal oldu bakıyorumda. unutulmamalıdırki bir dahaki seçimlerde, yine bu aptal, bu kişiliksiz (ki burada ironi var) halkın karşısına çıkacaksınız hanımlar beyler. kendinizi, kişilikli, kişilikli bize, bu kişiliksiz dediğiniz halk'a anlatmaya çalışacaksınız, akp tabiiki orada ebedi kalacak değil, diğerleri bari adam gibi davransın da ileride bizlerden bu kişiliksiz halktan oy istemeye yüzleri olsun.
bu türk halkına ilk defa söylenen söz değildir. (bkz: aziz nesin)'de, türk halkının %80'ni salaktır. demiştir. bu laf fazlasıyla yankı uyandırmış ve fazlasıyla tepki aldığında aziz nesin bu cümleyi düzeltmiştir, türk halkının %90'nı salakmış.
bana kişiliksiz diyen bir yaratığa sen lavuk musun dersem, hakkımda dava açıldığında ben sen lavuksun demedim ki adama hakim bey, lavuk musun diye sordum sadece diyerek yırtabilir miyim diye düşündüğüm mevzu.
cevaben "halk da senin kadar karaktersiz bir adam görmedi" denilebilir... ya da hiç cevap verilmez "halk sana gereken cevabı sandıkta verdi" diye düşünülür... hatta sözlük formatına aykırı tarzda küfür edilir. mhp gözden düşürülür.
"egemenlik verilmez, alınır"* tabii unuttular bunları.
ülkenin en kötü zamanlarında dahi onca şeriat isteyen irticaya meyilli, padişahın kutsal olduğunu düşünen halk zamanında dahi mustafa kemal türk halkı için bu tarzlar söylemlerde bulunmamıştır. bu insanlar nasıl siyasetçidir? içinden çıktıkları halkı küçük görmek nasıl bir siyasettir? bu zat-ı muhteremler orda burada benim hakkımı, bizim hakkımızı nasıl temsil edecekler? istedikleri olmayınca bu kadar değişen bu insanlara biz ileride nasıl güveneceğiz?
"bu halkla yola çıkılmaz." bu nasıl bir üslüptür.
yazık bu halka ki zamanında bu insanlara göz yummuştur. ülkeyi mahalle mahalle bölmüşler, fikir savunması yapıyorum başlığı altında şiddetden kavgadan öteye gidememişler; kardeşleri, dostları birbirlerine düşman etmişlerdir.
ortaya çıkan tablodan asıl biz utanç duyuyoruz ki bu insanlar milletvekilliği sıfatıyla dolaşıyorlar.*