Trollüğünde bi haysiyeti şerefi izzeti nefsiyesi vardı eskiden. Çocuk esirgeme kurumu mavisi rengindeki dandik tahtadan sokak kapıları gibi kayboldu nedensiz. Sonra tuğba vardı komşu kızı. Ağ yeri yırtık pazar malı taytıyla ip atlar, penbo sakızını çakkadanak çukkadanak patlatırdı ırzı kırık kız. Yıllar yıllar sonra tanıyor olabileceğin kişiler'de facede çıktı tuğba. Mersin'de pavyonlara düşmüş, abisi büyük torbacıymış bulsa kevgir edecekmiş. Birgün o çocuk esirgeme kurumu mavisi renginde dandik tahtadan sokak kapısının önünde kevgir ettiler abisini. Cenazesine tuğba bile geldi pezevengiylen. Babası benim öyle kızım yok dedi. Camel soft'umda öyle derin bir fırt çektim ki parmaklarım yandı. Yoksa dedim. Sikmişim apoyu derin mevzular var sen neyin polimindesin.