sokratesten bu yana insanlığın kesin bir cevap bulamadığı sorudur. uludağ sözlük filozoflarının daha iyi sonuç alamayacağı konusunda garanti verilebilinir, o yüzden boşuna burada aranmamalıdır.
yeteri kadar bilgi sahibi olunduğunda, dünyaya gelmenin, tatmin edici bir amacı olmadığını anlayabilirsiniz.
haddinden fazla bilinçlendik ki, bu bilinçlenme aynı zamanda ilizyonu doğurdu. sefil benliğimiz; her şeyin bizim için olduğunu sandı ve ölümlülüğü kendimize yediremedik.
amaç nedir sorusunun cevabı: hayatta kalıp, üremektir.
sokratesten bu yana insanlığın kesin cevap bulamadığı sorudur demek; schopenhauer ve daha nicelerine hakaret etmek demektir.
Allah serbest etmiş nazil olursan ol nazil ya sarsan yasa asalar var kurallar var hayati düzene koyan kurallar varvallahin sana ihtiyaç yok senin yaratana ihtiyacin var en kulluk etmezisen sen kaybedersin.. bu kadar kolay ek biç..
hayat basittir ve basit düşünmek gerekir. bu dünyada ödül alan her şeyin aslında fikirleri basittir, çünkü insanlar basittir. apple gibi karmakarışık şeyleri basite indirgemek gerekli.
çok uzun şeyler yazılabilir buraya aslında ama özetleyeyim.
Kuran'dan ve diğer kutsal kitaplardan yola çıkacak olursak yaratılış hikayesi bizi ilginç bir sonuca götürür.
en nihayetinde şeytan ve yaratıcının arasındaki yarış gibidir yaşamak. ikisi de kendi tarafına çekebileceğini söyleyerek insanoğlunu kendisine yöneltmeye çalışır. şeytana uyup günah işleyen cehenneme, yaratanı takip edip iyi insan olan cennete gider.
dinlere göre böyledir. lakin biraz abestir bu durum. yani şeytan ve allahın kapışması mıdır bizi bu sınava iten? o zaman bizim birer birey olarak hiç bir değerimiz yoktur. sadece tabeladaki bir skoruz yani.
din açısından bakıldığında bile insanı amaçsızlığa iter bu durum.
