altın mesela cok sacma. kendimizi özgür sanmamız biraz paraya gunde en az 8 saatimizi köle olarak geciririz. calistigim isletme icin basimi guzel yastigimdan kaldirip ise gidene degin girdigim zahmet icin para almamak ve bunun normal karsilanmasi.
ve en buyuk sacmalik ise dunyanin degil kainatin en buyuk sacmaligi. bilincsiz bir rastlanti silsilesinin bilincli bir evren yaratacagina inanan ateist dusunce.
yuzde 99 u müslüman olan ülkede ateistlerin inanmama inancına saygı duyuluyorken onların dinimizle dalga geçmesini aklım almıyor. sen allah yok diyorsun eyvallah diyoruz ama neden bizim için kutsal olan şeylerle dalga geçersin be adam.
ölüm diye bir gerçek varken, minicik sorunları kafaya takıyor olduğumuz gerçeği. bunun dışında köse ayakkabılar, sosyal medyada 'duyarlı' görünmek için sonsuz efor harcayan kişiler, justin bieber ve miley cyrus'un bulduğu her objeyi yalaması.
sınır tanımayan arzularımız; insanın arabasının olması yetmez mesela hep bir üst modelini almak vardır kafasında, bir evi olsun bir tane daha olsun yok yok yetmez daha çok çalışıp bir ev daha,her şeyin en iyisi benim olsun gömleğin,pantolonun,ayakabılar çeşit çeşit. bu telaş, bu yarış kim için? ne için? kısacası hep daha fazlasını istememiz ve hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamamız.
Geleneklerdir. ilk insandan bu yana var olan saygı sevgi anlayışı; ebeveyn-çocuk ,kadın-erkek,yaşlı- genç ilişkisi... Vs gibi konularda nesil tekararı yapmaktır. Dünya sürekli değişirken zihniyetlerin aynı kalması çok saçma.