bu dunyayi aklim aliyor demek ki allah yok

entry6 galeri0
    1.
  1. dünya'yı çözdüğünü ifade eden insan söylemi.

    peki bunu diyen insana demezler mi; senin aklın kendini bile alamazken dünyayı nasıl alıyor?
    1 ...
  2. 2.
  3. zeka yı tanrı ya eş koşan insan söylemi. ama dünyayı aklı alanlar mantıksız doğrular yazıyorlar!

    2008 yılındaki pozitif bilim seviyesinde dünyayı anladığını, bilinmez kalmadığını iddia eden insan, milyonlarca yıl evvel bugünkü varlığı yapabilecek (yaratabilecek değil dikkat) bir bilinç ve bilim düzeyinin varlığını, onun bu düzeni kurduğunu, onun da allah değil insanın atası olduğunu söylemesi lazım.

    zira olanı anlamak sorun değil, onu kimin yaptığı bütün mesele.

    ayrıca bilinmezlik allah inancımızı artırmaz bizim. biz bildiklerimizi (pozitif bilimleri) allah'ın ayetleri olarak kabul ederiz.

    son olarak;

    henüz aids gibi bir hastalığa yılda milyonlarca kurban veriyorken, nasıl dünyayı aklım alıyor denilir, onu aklım almadı...
    3 ...
  4. 3.
  5. Doğruluğu ve yanlışlığı hiçbir insan tarafından kanıtlanamamış söylemdir.Zira meta-fiziksel varlıklara inanırsak onları görmesekte anlatılanlarla kafamız şişip artık bir robot halini alabiliriz.Diğer bakış açısı ile inanmaz isek belkide daha rahat ve tarafsız bakabiliriz olaylara.Kişiye kalmıştır inancı.
    0 ...
  6. 4.
  7. dünyayı almış olması muhtemel kişi tezi.
    1 ...
  8. 5.
  9. At gözlüklü bakış açısının zırvası. Benzerini Graham Bell e patent veren enstitünün başkanı da söylemişti.
    Artık icat edilecek bir şey kalmadığı görüşündeyim. Sanırım artık enstitümüze başvuru yapılmayacaktır.
    0 ...
  10. 6.
  11. Bilmediklerimizin ve göremediklerimizin ya da insan ufkunun anlayamayacağı ve mucizler ile ritüeller ile selamlanan olasılıksızların aslında mucize ya da hayal ürünü olmadığının bilimsel çıkarımıdır. Sonu ateizme ve materyalizme çıkar. insan eliyle üretilmeyen milyonlarca canlı ve coğrafi özelliklerin insanoğluna hitap edecek şekilde tekrar faydacı bir şekilde kullanılması ve adlandırılması idealizme denk düşer. Bir dağdan altın çıkartıyor olmamız yaratıcı(!)nın o dağı biz altın çıkartalım diye oraya koyduğunu göstermez ve dağın insana faydalı olma konusunda bilince sahip olduğunu söylemek ise deliliktir. Ya da milyon yıl önce doğal seçilim yoluyla serüvenine başlamış ve günümüz formuna kavuşmuş insanoğlu açısından anlık evrimsel sıçramalar , birikimsel evrim karşısında herhangi bir mucize oluşturmaz. insan zekasının milyonlarca yıl süren bu birikimi anlarken yanılgıya düştüğü ve başını bulamadığı varoluş süreci genele bakmak yerine özele bakmak ve varlığımızı bilinçli bir yaratıcının varlığına dayandırmasından kaynaklanır. Buradaki tezat ise mucize ve olasılıksızların ya da indirgenemez karmaşıklığın savunucularının herşeyi planlı olarak tasarlayan bir yaratıcıyı açıklarken yine bu mucize ve olasılıksızlardan yola çıkmalarıdır. Oysa bir mucize ya da olasılıksız milyonda bir ortaya çıkacak derecede rastlantısaldır. Yaratıcının bu noktada işi zar atmaya götürmesi ya da birilerinin bu yolla yaratıcıyı keşfetmesi gerçekten çok salakçadır. Gerçi onlar Einstein'ın " tanrı zar atmaz. " sözünü de kıçlarından anlamışlardır. Yeteri kadar zaman verilse ki bunu bir insan ömrünün yetmeyeceği kadar düşünün , mucize ve olasılıksız denilen keşfedilmemiş bilimsel gerçeklerin , din tacirleri tarafından kullanılmasının istismarının önüne geçilebilecektir ve kör gözün gördüğünden öteye geçemeyen yaratıcı efsaneleri birer birer iflas edecektir. Bilimsel veriler arttıkça yaratıcıya olan inancın da giderek yok olacağı şüphesizdir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük