Resûlullah aleyhissalâtü vesselam, “Merhamet edene Allah da merhamet eder; yerdekilere merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin” (Ebû Dâvûd, Edeb: 58) meâlindeki hadisiyle insanları hayvanlara karşı iyi davranmaya yönlendirdiği; aç veya susuz bırakılmaları, dövülmeleri, yavrularının alınması, yarışma düzenlenerek dövüştürülmeleri, güçlerini aşan ölçüde yük taşıtılması gibi kötü muamele yapılmasını görünce de müdahalede bulunarak ilgilileri uyardığı görülmektedir.
Resûlullah aleyhissalâtü vesselâm şöyle buyurdu:
“Bir adam yolda giderken çok susadı. Bir kuyu buldu ve oraya indi. Suyunu içtikten sonra kuyudan çıktı. Bir de baktı ki, susuzluktan dilini çıkarmış soluyan bir köpek, ıslak toprak yiyor. Bunu gören adam (kendi kendine) dedi ki: ’Bana gelen susuzluğun aynısı bu köpeğe de gelmiştir.’ Sonra kuyuya indi, ayakkabısına su doldurdu. Sonra ayakkabısını ağzıyla tuttu (elleriyle kuyunun duvarına tutunarak yukarı çıktı) da köpeğe su verdi. Bundan dolayı Allah, onun amelini kabul etti ve günahlarını bağışladı.”
Sahabiler dedi ki:
“Ey Allah’ın Resûlü! Hayvanlara iyi davranmada bize de mükâfat var mı?”
Resûlullah aleyhissalâtü vesselâm şöyle buyurdu:
“Canlı her hayvan için (yapılacak iyilikte) bir mükâfat vardır.” (Buhâri, Müsakat: 9; Müslim, Selâm: 53)