iphone'um dan ücret talep etmeyen devlet gsm operatöründen bedavaya konuşmak, devletin dağıttığı tek tip converse (!) giymek, akşama kadar çiftçinin getirdiği dana eti ve patatesi yine emekçinin halkı için ürettiği yağda kızartarak hamburger menü hazırlamak. devletin halkına ücretsiz temin ettiği elektrikle evde split klimayı çalıştırmak ve oturup günün yorgunluğunu bilgisayar başında world wide web üzerinden atmak. evet sınıf kalmadı her şey herkesin istediği şekilde.
amacım komünizmi kötülemek değil, düzene gerçekçi yaklaşmak.
en baba komünist ülke 1991 e kadar dayanabilmiş, yıkılışı da bir gecede hatırı sayılır zengin kesimi yaratmıştır. böyle potansiyeli olan düzendir.
paranın gücünü, paranın zevkini alınca 180 derece döneklik yapmaya hazır olmaktır. lan olm kimi kandırıyonuz? elinize milyon dolar verseler kapitalizmin allahı olursunuz. hangi biriniz kalkıp o parayı ağızınızdan düşmeyen, o hiç olmayacak "devrim"e harcar? o milyon dolarla iş kurar, karıyla kızla yer, iskoç viskilerini, fransız şaraplarını, lüks villanızın havuzunda yudumlarsınız. bu bakımdan bu devirde komünist olmak laftan ibarettir. başka bir şey değil.
komünizm sistemini google'dan veya bir kitaptan* okuyup biraz bilgi edindikten sonra gaza gelmektir, coşmaktır. sonra bilgisayar başından devrim yapmaya başlamaktır. tabi komünist olmanın dayanılmaz cazibesi de vardır.