benim.
ay bir gün de şu sözlükte yüceltilmeyeyim ya hu. neyse alkışları keselim.
evet. hiç hesap açmadım hatta. şundan ötürü, bu instagram zırıltısı çıkmadan önce facebook vardı. onu kullanıyordum. seviyordum da. sebebi de bi oğlandı. (ulan sinan, onun için açmıştım zaten. ergenim. fenaaa.) sonra böyle yavaş yavaş insanlar, kaybolmaya başladı. meğersem bu app moda olmuşmuş. herneyse. ben yine sadece facebook kullanmaya devam ediyorum. arkadaş ortamında soruldu. "bigarip'çim var mı sende instagram?" dedim, "yok." sonra böyle bi garip bakışlar, bir uzaklaşmalar, fakir sandılar herhalde. ehehe. sonra bu bende bir travma yarattı. yani benim burda paylaştığım şeyler mi benim hayatımı oluşturuyordu? allah allah. çok garip. arkadaşlarımla topluca karnımı doyurup, buraya fotoğrafını koymazsam benim karnım doymamış mı oluyordu? lüks mekanlarda ben yiyemez, içemez ve sıçamaz mıydım yani?
tabii düşündüm sonra. ben yanlış gelmişim ve olmam gereken durak neresi hiç bilmiyorum.
yine böyle garip bakışlara mazhar olduğum bir anım daha var. onu da yazayım.
okulda konser var. Şebnem Ferah çıktı, söyledi, eğlendik bitti falan. ertesi gününde; birlikte eğlendiğim arkadaşımla şu soruyla muhattap olduk. "aa, siz konsere gittiniz mi?" dedik. "gittik." sonra şu ifade. "hımm." (hıyar oktay nolacak. bu çocuğa da gereksiz agresiftim zaten. bi sinirlerimi hoplatıyordu mal mal konuşup.)
tabii ben durur muyum bundan da bir ders çıkarttım kendimce. demek ki ben eğlenmek yerine video falan çekip oraya koysam 'eğlenmiş' olacağım. ya da eğlenmeye ayıracağım zamanımı dudak büzmeye ayırsam kaliteli vakit geçirmiş olacağım yani. pehh.
velhasıl-ı kelam. insanlar, her yerde, her şeyde size bir kulp takabilirler. modunuzu düşürebilirler. ama siz kendinizi bileceksiniz. bu iş böyle.
hem kendini bilmek büyük bir meziyet.
Başkaları görsün diye yaşayanlardan olmayan tiptir. Başkasının neler yaptığı da alakadar etmez onu. sık sık sohbetlerde postlara hakim olmadığı için boş bakışlar atar etrafa.
Sürü psikolojisinden sıyrılarak özgür iradesiyle hareket edebilen tiptir.
instagram'a bakıyorsun herkes fotoğrafçı, herkes geziyor, herkes mükemmel, herkes mutlu mesut ama çoğu gerçek hayatta yıkığın teki. Yani olmak istediği ya da özendiği kişi olamıyor en azından sosyal medya vasıtasıyla olmak istediği kişiyi canlandırıyor.
Okumadan paylaşılan kitap sözleri, sürekli atılan kahve fotoğrafları, iki gramlık olmasına rağmen 7/24 diyette olan kızın attığı diyet yemekler, spordan sonra aynanın karşısında çekilen resimler, gülümseyen yüzler... Buram buram sahtelik kokuyor.
asla inanmadığım ve kullanmıyorum diyorsan kesin bir bokluk vardır diye düşünüp 2 gün önce dahil olduğum grup. (Ki haklıymışım kendimden öğrendim kfkslsls)
Ama nasıl güzel bir his anlatamam resmen hafifledim. Artık herkesin ev dekorasyonunu, tabak çanak modelini, ev manzaralarını,akşam ne menülerini ezberlemiş diğer storylere bakarak kıyaslama yapabilecek duruma gelmiştim.
Lise arkadaşı pelinsu'nun kahvaltıda ne yediğine veya günde kaç defa kahve içtiğine, henüz evlenmiş yeni gelin arkadaşının gerdek gecesi yatak odasına, yeni doğum yapmış arkadaşının çocuğunun bokunu yerkenki anlarına, yakıyorsun karşim paylaşımlarına, bu gece de böyle olsun temalı içki sofrası paylaşımlarına maruz kalmayacak tiptir.
kendisini entelektüel sanan komik tiptir. gidip dağda mağarada felan yaşamalıdır. çünkü bu devirde instagram kullanmamak hayattan kopmak demektir. dolayısıyla instagram kullanmayan kişi hayattan kopmuş kişidir.
Hayata dair ne kaybettiğini merak ettiren ve inceden eleştirdiğini de belli eden ifade. Instagram'dan çıkmayarak ne kazanıyorsanız, bu devirde instagram kullanmayarak biz de o kadar kazanıyoruz.
Instagram kullanirken de hayat akmaya devam ediyor. sosyal medya hesaplarinizda hayali bir dunya yaratiyorsaniz zaten kullanmayin. Nasil insanlara denk geldiniz bilemem de herkes birbirini yemeye calismiyor yok oyle bi sey.
bu devirde instagram kullanmayarak toplum içerisinde hoş karşılanmayacak bir hatada bulunan insandır. derhal telefonuna instagramı indirmeli ve kullanmaya başlamalıdır. evet.