instagram kullanmıyorum. Kullanmadığım için kendimi hiç bir zaman marjinal zannetmedim. Bir beğeninin iki tıka, beğenmediğin şeyi sürükleyip geçme basitliğine, zırt pırt fırlayan sayfa reklamlarına, millete hava atacağım diye tabağının fotolarını, saçma fotolarını atan arkadaşlara katlanamayıp kapattığım için kendim adına özür dilerim kardeşim. Farkında olmadan marjinal olmuşum.
Lise arkadaşı pelinsu'nun kahvaltıda ne yediğine veya günde kaç defa kahve içtiğine, henüz evlenmiş yeni gelin arkadaşının gerdek gecesi yatak odasına, yeni doğum yapmış arkadaşının çocuğunun bokunu yerkenki anlarına, yakıyorsun karşim paylaşımlarına, bu gece de böyle olsun temalı içki sofrası paylaşımlarına maruz kalmayacak tiptir.
Instangram ve türevi bütün sosyal hesaplardan tiksinen biri olarak instangram'a fotoğraf atmanın, sokakta her gördüğün insanı çevirip galerideki fotoğrafları göstermekten bir farkı olmadığını düşünüyorum.
Bence çok saçma ve amaçsız, bir insan neden fotoğraflarını diğer insanlar da görsün diye böyle bir hesap kullanır ki?
Kullanınca plaket falan filan vermedikleri için ben de kullanmıyorum. Ne Feyzbuk, ne Taktok, ne Tivittır... işime gider gelir, sözlüğüme girerim. Ben anamam öyle zottirililiklerden.
yaklaşık 2 aydır dahil olduğum gruptur.kafa rahat. hikayeme kim bakmış kim bakmamış derdi yok. insanların abuk subuk paylaşımlarına maruz kalmak da yok. doğal olaral kafa bir hayli rahat. herkese öneriyorum.
Sürü psikolojisinden sıyrılarak özgür iradesiyle hareket edebilen tiptir.
instagram'a bakıyorsun herkes fotoğrafçı, herkes geziyor, herkes mükemmel, herkes mutlu mesut ama çoğu gerçek hayatta yıkığın teki. Yani olmak istediği ya da özendiği kişi olamıyor en azından sosyal medya vasıtasıyla olmak istediği kişiyi canlandırıyor.
Okumadan paylaşılan kitap sözleri, sürekli atılan kahve fotoğrafları, iki gramlık olmasına rağmen 7/24 diyette olan kızın attığı diyet yemekler, spordan sonra aynanın karşısında çekilen resimler, gülümseyen yüzler... Buram buram sahtelik kokuyor.