hem laptop hem de masaüstü kullanıcısı olarak devir ile masaüstünün alakasını çıkartamadım. her ikisininde ayrı ayrı avantajları olup dezavantajları da vardır fakat masaüstü nü hakir görmeye lüzum yoktur.
oyun oynamayı seviyordur ve yüksek grafikli oyunlar oynuyordur öyle fakir falanda değildir efendim gayet insandır yahu. memleketten masaüstümü getirttim ben canım çıktı getiricem diye 1 gb geforce 9500 ekran kartı var üstünde başka türlü gitmiyor bazı oyunlar.
daha masaüstü olmadan, direkt lap top alıp sadece onla idare etmek zorunda kalan kişinin girdiği kıskançlık dolu tanımlamadır. önce masaüstü alınır, para artarsa da lap top.
her zaman kıskandığım insandır. diz üstü bilgisayarın 15.6 inç lik ekrancığı, donanım değiştirme zorluğu, çevre birim ürün seçeneği azlığı vb. vb. beni onları kıskanmaya iten nedenlerdendir. klavyesinden hiç bahsetmiyorum bile. ama en çok oyunlardaki performans farkı kıskandırıyor. yani öğrenci olup taşıma zorunluluğum olmasaydı hiç bir şekilde diz üstü almazdım. aynı paraya masaüstü alırdım. ve bazı beyin mahrumu yazarlara göre fakir olurdum.
Geçmişte en az 3500 $ değerinde masaüstü bilgisayarlar toplayıp ve satan biri olarak, asla katılmadığım önerme.
hiçbir notebook masaüstünün yerini tutamaz.entegrasyon özgürlüğünü asla notebookta masaüstü kadar yakalayamazsınız.dolayısıyla masaüstü pc kullanan her kişi her devirde olmaya devam edecektir.
2- normal seviye notebooklar 800 tl iken, orta seviye bir pc tamamen 1300 tl dir. Bunun toplanması ve hazır sistem kurulması için biraz daha üzerine eklenir bir meblağ gerekir.
yıllardır söylüyorum 2xlaptop=masaüstü. kağıt üzerinde özellikleri aynı olsa bile.
kucaküstü bilgisayarlarda kullanılan i7 işlemcilerin masaüstü bilgisayarlarda kullanılan i7 işlemcilerden neredeyse yarı yarıya yavaş olduğunu bilen hintli'dir.
plastik sandalyesine konfor maksatlı battaniye saran ve sandalyede 31 çekmenin tadına varan fukaradır. hangi zenginin veya masaüstü bilgisayar kullanmayan vatandaşın böyle endemik zevkleri var, sormuyorum çünkü cevabı biliyorum, hiçbirinin böyle bi meditasyon biçimi yok.
yeri geldiğinde kasasına vura vura çalıştırır, tamire götürür, getirir ama yine de alıştığından vazgeçmez, mutludur, masaüstüne eziklik diyen arkadaşlar da analarından laptopla doğmadı sonuçta.
masaüstü bilgisayarın sikik laptoptan daha rahat ve kullanışlı olduğunu bilmeyen cahilin lafıdır efendim...
laptopta sik kadar ekrana çömelip elini kolunu ayrı bi tutup, belini sırtını ağırtarak, şuncacık klavyede bişeyler yapmaya çalışmak mı daha iyidir?
yoksa özelliklerle donattığın, dizdirdiğin, klavyeyi paşalar gibi yerinden oynatabildiğin tüm oyunları kaldıran 19-22" üzeri lcd-led ekranı olan, fıstık gibi kasa mı daha iyidir ?
