üniversiteye sonunda girilmiştir ''- ee kazancanmı delikanlı '' ''- sen yaparsın biz sana inanıyoruz'' vb sözlerden daha yeni kurtulunmuşken.. birde bu soru çıkmıştır karşına bilumum arkadaş, lise öğretmeni, akraba bu soruyu sorar sana..
-isteyerekmi seçtin bu bölümü?
- yok görücü usülü allam ya..
denmek istenir ama denilemez ve kendini savunur bir biçimde bölümün neden seçildiği ve isteyerek seçildiği anlatılır.
arkadaş at antrenörlüğünü kazanmıştır;
-aga isteyerek mi seçtin lan bölümü?
+ha isteyerek seyis olcam odtü boğaziçi işletme bölümleri çok ısrar etti gel diye ama kabul etmedim..
-anlıyorum..
muhatapları tarafından %90 oranında "hık mık - kem küm" şeklinde cevaplanan soru. bu ülkede böyle bir sorunun var olması bile ne kadar dandik bir sistemde okunmaya çalışıldığının apaçık delilidir.
baskı çok fazladır. az puan alırsınız; açıkta kalmayayım diye istemediğiniz bir yeri yazarsınız, hayatınızı karartırsınız.
yüksek puan alırsınız; o puanla tıp yazmazsan millet sana salak der diye istediğin bölümü yazamazsın.
kimseye anlatamazsın ki; "ben doktor olmak istemiyorum, çok istiyorsan sen gir sınava, sen tıp yaz."
diyemezsin işte bunu.
"süt ürünleri okuyorum ama hayalim hep konservatuardı" benzeri cümleleri çok duyan kişinin; okuduğu bölümü isteyerek seçmiş birini bulmak için haklı çabası. ha klişelerden gidiyoruz madem;
(bkz: türkiye de kimse gerçek mesleğini yapmıyor ki)
en uyuz mülakat sorularındandır, insanın "bak şimdi cevap vercem ama, ya da boşver başımıza bela almayalım" ikilemini en şiddetli yaşadığı soruların başında gelir.
'evet' cevabı alınsa ne farkedecek bilinmeyen sorudur. isteyince neye göre istiyor, istemeyince neye göre istemiyor kimse farkında değil. gidince sürprizlerle karşılaşıyorsunuz, olay bu.