bu bir dert yanmadır

entry1 galeri0
    1.
  1. Bu bir dert yanmadır, hiçbir edebi yanı olmayan abuk sabuk bir yazıdır.

    Geçen gün uyandım güzel bir gün olacağına inancım yüzde yüzdü. işe geldim, sabah haberleri için bilgisayarı açtığımda Neşet Ertaş’ın vefat ettiğini okudum. Önce inanmadım, inanmak da istemedim açıkçası çünkü bir süredir Nejat Uygur’a yapılan aptalca “öldü” propagandası da Neşet Baba için yapılıyordu. Önce küfrettim; “Hay sizin zürriyetinize”diye … Bir gün önceden izmir’de hastaneye kaldırıldığını duyunca aslında hissetmiştim Neşet Baba için yolun sonunun görüldüğünü. Ama insan bazı insanlara ölümü konduramıyor, ölüm çok iğreti duruyor bazı insanların,adamların üzerinde. Onlara öldü demeye diliniz varmaz hani, hani onların artık sizinle beraber aynı dünyada artık nefes alıp vermediğini bilmek sizin içinizi acıtır, ruhunuzu daraltır hani… Öyle işte. Öyle biri Neşet Baba… Etrafımdaki 3-5 kişi Zahidem’le başlayan Neşet Ertaş sevdamın ne denli büyük olduğunu bilir. Ne zaman duysam bağlamasının sesini, ne zaman söylese bir türkü, ne zaman kanatsa beni içten içe içime büyükçe bir öküz oturur. Çünkü Neşet Ertaş sevdanın notalar yoluyla en iyi anlatım biçimlerinden biridir. Bu dedelerimizden gelir, bize kadar sürer gider. Lafın özü şu, n’olur samimiyetle üzülene de biraz saygı gösterin, onu sevin ya da sevmeyin...

    Neyse, dediğim gibi bu bir dert yanmadır. Neden mi? Artık ciddi anlamda rahatsız olduğum şu sosyal medya çamurunda gördüğüm birkaç ileti, birkaç söz öbeği canımı çok sıktı. Neymiş efendim şimdiye kadar neredeymiş insanların aklı, önceden Neşet Ertaş’ın kim olduğunu bilmeyenler şimdi şovenist davranıp “sözde” anıyormuş ustayı. Diyelim ki öyle, diyelim ki tanımıyordu millet onu, diyelim ki millet ilk kez duydu adını (ki bence bu onların gençliği ya da ayıbı her neyse işte) bu kötü değil. Birini geç de olsa bilmek, hele ki mevzu bahis Neşet Ertaş’sa geç de olsa onu tanımak aslında hiç de yadırganacak bir şey değil. Ki şöyle de bir durum var, varsın şovenist olsun insanlar belki bu sayede birkaç iyi huylu, iyi kalpli insan çıkar da bir dua gönderir Usta’nın ruhuna… Ya da inanmayanlar bile iyi dileklerini gönderirler Allah’a inanmasalar bile Neşet Ertaş’ın değerli bir adam olduğunda hemfikirlerdir bence… Çünkü öyle bir adamdır ki Neşet Ertaş, 2000 yılında Harbiye Cemil Topuzlu açık hava tiyatrosunda verdiği konser sırasında ceketini çıkarmak için dinleyicilerdenizin istemiştir...

    Bir de şöyle bir durum var bir süredir. Yakın çevremden bir çok insan Eylül’den şikâyetçi. Çok umursamazdım önceleri bunu. Eylül’ün suçu ne ki hem? Ama öyle değilmiş, öyle değilmiş işte Eylül çok ölüm getirdi bu ülke için evet takdir-i ilahi ancak insan bunca kötülüğün suçunu bir şeylere yüklemek istiyor işte. Yüzleri bulan şehidin, bunca kaybın acısı var hep içimizde.

    Git Eylül, bir sene sonra daha güler yüzlü gel lütfen.

    Neyse… Sevabıyla günahıyla,eyvallah.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük