ilmin ne zaman nerede kişinin işine yarayacağı belli olmadığından ayetler, aruz vezni, t çetveli, bolivya'nın yüzölçümü vb. şeylerin her daim bilinmesinde fayda vardır.. bir gün bir soru sorarlar bilirsiniz ve hayatınız değişebilir.. kafadan "bu bilgi gerçek hayatta ne işime yarayacak" mantığını taşımamak, önyargılı olmamak her daim iyidir..
din kültürü derslerinden bir şekilde becerip de 1 alabilmiş öğrenci söylemi olabilir. daha sık görülen versiyonu için
(bkz: matematik gerçek hayatta ne işe yarayacak ki?)
pragmatizminizi seveyim ben sizin!!!
"lisede öğrendiğin mol kavramı kimyacı olmadığın müddetçe karnını mı doyuruyor yada aruz vezni (divan edebiyatını sevmeme rağmen) ilaç mı oluyor sana behey gafil" demek istediğim ama bunları hakedecek seviyede olduğunu düşünmediğim yazar söylemidir.
-hayırdır abi, bu sıcakta cüppe orak falan. birine mi bakmıştın?
+hayır canım hayır. azrail ben, seni almaya geldim.
-deme be.. e o zaman "eşşhe.... eşşheduni...eee...eşşhedune...eee"
+onu bile mi ezberleyemedin lan eşşeoğlusu?
-eee..valla elektrikler kesikti çalışamadım.
+gel sen gel, açarız biz şimdi senin elektrikleri.