kendisini bonservisi 2 milyon etmeyen servet ile kıyaslayan galatasaray taraftarını oldukça rahatsız etmiş 22 milyonluk stoper. haklılar elbette, adam her maç rakip forvetleri hırpalayan, hava toplarında yüzde yüze yakın üstünlük sağlayan, pes etmeyip sürekli savaşan, tam bir baş belası. serbest vuruşları da cabası.
zenit kulübü, alves diye meksikalı uyuşturucu kartellerinden bir adamı fenerbahçe'ye itelemiş hissi uyandıran yeni oyuncumuz. arkadaş bunu sahada gören burak yılmaz taklalardan takla atar...
1998 yazında Porto altyapısına transfer olan Bruno Alves, 2002-2003 sezonunu Farense, 2003-2004 sezonunu da Vitoria Guimaraeste kiralık olarak geçiren başarılı savunma oyuncusu, 2004-2005 sezonundaysa Yunanistan 1. Lig ekiplerinden AEK Atinada kiralık olarak geçirdi.
2005-2006 sezonundan itibaren Porto savunmasının değişilmez oyuncuları arasında bulunan Bruno Alves, 2010 yılına kadar forma giydiği takımda 163 maça çıktı ve savunma oyuncusu olmasına rağmen 15 gole imza attı. Portoda 4 lig, 3 Portekiz Kupası, 2 Portekiz Süper Kupası Şampiyonluğu yaşayan Bruno Alves, Zenite 22 milyon euroya transfer oldu. Zenitte 2010 ve 2011-2012 sezonlarında Rusya Premier Ligi Şampiyonluğu yaşayan 1.89 boyundaki oyuncu, Portekiz Milli takımındaysa 2007 yılından bu yana forma giyiyor. 31 yaşındaki oyuncu, 63 kez forma giydiği Milli takımda 8de gole imza attı. Yıldız oyuncu duran toplardaki hava üstünlüğü, çevikliği, sürati ve topu oyuna sokma becerileri ile ön plana çıkıyor.
Uğur Meleke'nin Bruno Alves transfer için yaptığı yorum;
--spoiler--
"Dünyanın herhangi bir ülkesindeki herhangi bir sporsevere Alvesi sorsanız, sert-dayanıklı ve hava toplarına hakim, sorumlu bir stoper olduğunu söyler. 2 buçuk sene önce Zeniti seçmesi büyük ölçüde parayla ilgili, çünkü o gün rahatlıkla Premier Lig veya La Liganın yolunu da tutabilirdi. Bugün market değerinin 22lerden 8lere gerilemesi ise yaşlanması ve biraz da ağırlaşmasıyla alakalı. Bu kontrat, Alvesin muhtemelen Avrupada imzaladığı son sözleşme. Ve Türk takımları bu tarz son sözleşme oyuncularını almakta nedense ısrarlılar.
Geçtiğimiz yaz onu Polonya-Ukraynada üç maçta çıplak gözle izleme şansı bulmuştum. Pepeyle çok iyi bir ikililerdi, ama savunmadan topu çıkarma işini Velosoya bırakıyorlardı. Yine de her geçen yıl top tekniği gelişmiş: Önceleri çok gol atan bir oyuncu da değildi, ama 2-3 yıldır hem kafa ile hem uzaktan şutlarla kaleyi yoklayan stopere dönüştü. Son 1 yılda tamamı kafayla (3ü milli takımda olmak üzere) toplam 5 gol atmış. istikrarlıdır, çok fazla sakatlık yaşamaz (bu yıl sadece iki kez 15er gün adale sorunları olmuş). Takımını yalnız bırakma nedeniyse genelde çok sarı kart görmesidir, Rusyada da 4 sarı kart cezası uygulaması var ve geçtiğimiz sezon 3 kez bu sınıra ulaşmış!
Fenerbahçenin yeni teknik direktörü bazı maçlarda üçlü savunma kumarı oynamak isterse Alvesin Zenitten bu konuda ciddi bir tecrübesi var: Sağında Gökhan, solunda Egemenle pekala üçlü de oynayabilirler. Dörtlü savunmadaysa muhtemelen Egemenle sert ama oyun kurma işini Topala bırakan bir ikili olacaklar."
--spoiler--
hahaha. fener yine çirkef bir futbolcu almış. abi vallahi artık inanıyorum bunları bilerek seçtiklerine. dünyada ne kadar çirkef varsa topladılar takıma amk. (#3767514)