daha sezon başlamadan ezeli rakibi karşısındaki en önemli maçlardan birinde üstüste sarı kart görerek takımını son yarım saat -uzatmayla 1 saat- yalnız bırakabilecek kapasitede agresif stoper. çıkana kadar birkaç pozisyonda gayet iyiydi orası ayrı.
ancak doğru transfer mi orasını sorgulamak lazım. bunu ileride görebiliriz. malumunuz galatasaraylıyım...
Fenerin yeni luganosu. Aptalca bir sekilde cift saridan kirmizi yemesi disinda begendim. Hamleli, pozisyon bilgisi olan, fizigini iyi kullanan sert bir oyuncu.
ha cirkeflik belirtileri de gostermedi degil.
not: galatasarayliyim.
kim ne derse desin çok kaliteli bir stoper. zenit kendisini transfer edebilmek için 22 milyon ödemiş. bir defans oyuncusuna bu para kolay kolay ödenmez. ayrıca portekiz milli takım kaptanı olmak öyle kolay değil. agresif, kolay kart görüyor ama oldukça kaliteli bir isim.
türkiye hakemlerini ve geseli oyuncuları daha iyi tanıması gereken topçu. atarlar Alves atarlar Bruno. alışman lazım bunlara. dokunulmazlık zırhı var mübarek adamlarda.
türkiye'ye gelmiş en iyi stoperlerdendir. bir diğeri (bkz: popescu) fakat popescu çok etkiliyken yanında bülent korkmaz vardı. bruno alves'in yanında oynayacak adam da (bana göre kadlec olmalı) onun ileride efsane olarak anılmasını sağlayabilir.
çok iyi bi maç çıkartırken gördüğü kırmızı kartla maalesef üzmüstür.
adam daha önce son kırmızı kartını ki aynı zamanda ilk kırmızı kartıymıs da 2004'te görmüş vay anasını ya bu portekizliler türkiye de bi değişik oluyor.
pozisyon bilgisi çok iyi, gücü, kuvveti hızı yerinde, ayaklarına hakim stoper. ama sinirlerine hakim değil. en ufak örneği karşılaşmanın ilk yarısında amrabat ile girdiği bir pozisyonda yere düştü ve amrabat'a tekme salladı. 32 yaşına gelmiş ve porto, zenit gibi üst düzey takımların formasını terletmiş biri için gereksiz ve takıma zarar verecek seviyede sinirli. ilk faulu aşırı lüzumsuzdu. drogbam benim tek başına korner direğinin orada bekliyor, gelmiş adama çift dalıyor. inşallah avrupa'da falan fenerbahçe'ye daha fazla zarar vermez. yok fenerbahçe hem deneyimli ve kaliteli bir defans oyuncusundan mahrum kalır hem de alternatiflerini çekmek zorunda kalır ki, o daha da bi sıkıntı.
ikinci sarı kart pozisyon gereğiydi ancak ilk sarı kart kesinlikle "mesaj" kaygılıydı.
türk futbol camiası bu tarz don quixotelukları sevmez en önce kendi camian atar ateşe seni bruno kardeş. burda gerekirse milli takım kampından kankana defansta "buyur geç birader!" deyip, gol attırır sonra da tv röportajında atarlanırsın herkes de yer veya görmezden gelir ama dokunulmaz ilan edilen adam yada takımlara "ben size dokunurum!" mesajı vermeye kalkarsan fincancı katırlarını ürkütürsün camia da dahil kimse arkanda durmaz.
burda, bu futbol düzeninde herkes birbirine götünden bağlıdır. bir takım kollanıyorken diğeri eziliyorsa ezilenin bazı yönetici, futbolcu, yazarının bunda çıkarı olduğu için hakkı yeniyordur.
Fenerbahçe'nin bütün oyuncularını agresif ama iyi oyunculardan seçmek için uğraştığının bir kanıtı. Bir Fenerbahçeli olarak resmen afallıyorum. Bu kadar agresif oyuncuyu nasıl tekelinde topluyor baştakiler anlamıyorum.
dün arsenal den yenen ilk golde maymun edilerek topun içeriye atılmasına engel olamamış, başka bir pozisyonda rakibi birebirde durduramayarak içeriden şut atmasına izin vermiş ve hatalı geri pas vererek arsenal in kabızlığı sayesinde kurtarmış olan stoper. biliyorum üzerinde ciddi bir baskı var ama henüz bir lugano olamamıştır kendisi...