olum şaka maka ben bile iyiyim la senden, bak ben bile, nerde la benim de capsi yayınlamışlardı.kaydeden falan olmuştur. *
aklıma işler güçlerde ahmet kural'ın yemek yediği sahne varya hani, şu feride ve doktor arkadaşlarıyla yahu işte o geldi.
o arada iki tane ankaralı geliyor da hani "taklit yapsana" diyor ahmet kural a, "kaşlarını indirsene" diyo da sonra çok hoşlarına gidiyo masanın ortasında herkesin duyabileceği şekilde; "senin suratını sikiyim ya la" diyor. o sahne geldi aklıma.
sabahtan beri beni güldüren yazar ile götü boklu çirkin bir holivud yıldızının karşılaştırmasıdır. şerefesizim siker atar yani o kadar. *
tabi ne kadar da olsa duygusal bakıyorum olaya. sonuçta bi tarafta tanıdığım bildiğim birlikte meminto emiklediğim bir insan var. ama objektif olmam gerekiyor. burus dediğimiz adam da day hartla ortalığın amına koyup patoz etmiş bir insan. oyunculuğu olsun, keli olsun, yammıık gülüşü olsun karizmasıyla kendisini ispatlamış yazılı delile bu anlamda mahal bırakmamış bir zat-ı şahane.
üzgünüm ama ben burus diyorum. insanlık mı dersen tabiysiki de sbag derim. niye demiyim? bir de monika var. bu karşılaştırmada yeri olmasa da benim için yeri ayrı. monikanın hastasıyım ve onun için herkesi karşıma alırım. misal geçen hafta babam "oovv monika bellucinin de memintolar şukelaymış" dedi diye sert bir münakaşaya giriştim ve evi terk ettim. (cumhuriyet parkından yazıyorum)