broşür dağıtma olayıdır. 2 sene önce giriştiğim olay. 3 kafadar broşür dağıtıp para kazanmışızdır. çokda güzel harcamışızdır o parayı. iş hayatını ve paranın kıymetini anlamışızdır. içi broşür dolu çantayı sırtımıza yüklenip hafiflemesini hissetmişizdir.
(bkz: güzel günlerdi sözlük)
bir yandan güneş, bir yandan omuzdaki çantanın ağırlığı, bir yandan susuzluk, bir yandan açlık, bir yandan yorgunluk, bir yandan eldeki malzemeyi bitirme telaşı derken birde önünüze çıkıp "koymayın şunu, posta kutularını kırıyorsunuz, onların hepsini çöpe atıcağım" gibi diyaloglarla kafayı oynatmanıza neden olabilecek kolay görünen basit ama yorucu bir iştir.
gerçekten çok eğlenceli insanlarla iç içe olmak için birebir. önce utangaç bir şekilde başlıyorsunuz ve bir anda yanınızdan geçenlere aniden kolunuzu uzatırken hiç tanımadığınız insanlarla sohbet ederken buluyorsunuz kendinizi. ya işte tam ben neden daha önce keşfetmedim bilmiyorum. ve bir anda mükemmel arkadaşlar edinebiliyorsunuz. hele birde güler yüzlüyseniz binlerce broşürü bi kaç saat içinde eritebilirsiniz. ha bir de uzaktan broşür dağıttığınızı görünce yüzünü ekşiten mallar var onlar size off yine mi ya bakışlarını atarken siz onları es geçin g.t oluşu izleyin gerçekten çok eğlenceli *
brosur dagitanlara bir puf nokta. karsidan gelen insana dogru yonelin, yada yoneliyormus gibi yapin o insan onca kalabaligin icinden secildigini hisseder ve alir. (bkz: deneyimleri paylasmak)
mc donnald's, burger king çalışanlarından sonra en çok saygı duyduğum güruh. hiç unutmam cevahirin önünden otobüsler durmadan geçse de gölgede kalabilsem azcık derdim içimden. iş hayatının ilk basamağıdır. sağlam basamağıdır.
Elinizde dagitmaniz gereken brosurler vardir. Uzattiginiz cogu kisi almak istemez. iclerinden bazilarindan kufur bile yersiniz. (bkz: ya bi siktir git)
Ayrica brosuru alip iki adim sonra yere atanlar vardir ki ona o brosuru yedirmek istersiniz.
Not:bunlari nasil yazdim bilmiyorum, hic brosur dagitmadim ki ben lan! Empati iste*
bu aralar yapmak istediğim ama bi türlü yer bulamadığım olay. yani mutlaka vardır da çok arayamadım açıkcası. izmirde olup da broşür dağıtma elemanına ihtiyaç olan bi yer biliyosanız haber edin ahali.*
Kendini ciddi ciddi tanıyabileceğin, özellikle türkiyede ölümle karşı karşıya getiren meslek kolu. Bir de benim gibi stajyerseniz olaylar şöyle gelişiyor;
ilk bir ay ciddi ciddi herşeyinizi vererek çalışıyorsunuz belki acırlar falan diye ama olmuyo işte*
ikinci ayın ortalarına doğru gözünüz açılıyor ve aslında kimsenin doğru düzgün broşür dağıtmadığını herkesin hile hurda peşinde olduğunu görüyorsunuz.
Kendinizi Burger King'lere, ıssız internet kafelere atıyorsunuz. (Issız olsun ki patronun falan bi tanıdığı görüp yetiştirmesin bir kez oldu az daha yakalanıyordum yalvar yakar kurtardım paçayı)
Boktan boktan yerlere girip çıkıyorsunuz stajınız bitene kadar. Paranoyak olup çıktım ben artık kafeye falan girerken sağıma soluma bakıyorum bi iki tur atıp giriyorum. Tek bi iyi yanı var yapabileceğiniz en piç hareketleri keşfediyorsunuz.
Zorunda değilseniz ve yanınızda güvendiğiniz insanlar yoksa bulaşmayın.
Edit: Şu anda o internet kafelerden birinde yazıyorum. Aklınızı başınıza alın ulen!!!
broşürleri tek tek evlerin posta kutularına koyacaksanız atılıp hemen "oo para kazanıcaz yihuuğğğ" nidalarıyla girmeyin. Bi durun düşünün önce "tek tek" evlerin posta kutularına koyacam ben bunu deyin, böyle hava şartlarının olumsuzluklarına rağmen. Yaşlı teyzelerin bağrışmaları ve köpekleri falan zaten söylemiyorum. Ha bakın dağıttığınız broşürlere eksik dağıtmışsınız siz bunu parayı da ona göre vericem diyenler olur. Aman bi durun düşünün.
bügün değişik bir gün oldu benim için. hareketli heyecanlı bir gün. ilk defa tutuklandım sanırım. aslında sadece zabıta ceza yazdı pek tutuklanmak sayılmaz ama. neyse baştan yazayım. sabah üst kattaki mezar kaçkını amcanın kendisini otogara götürmemi istemesiyle uyandım. götürdüm arabayla oradan da günlerdir ertelediğim broşür dağıtma işini konuşmak için yengemin dükkanına gittim. bu gün konuşup yarın dağıtırım diyordum ama ben bile farkına varmadım nasıl başladığımın. yengem orada çalışan eleman sadece. patron 3 üniversite bitirmiş bilgili, kibar, güzel, hanım hanımcık bir bayan. 35 olmasına rağmen hala evlenmemesine şaşırdım aslında. esra hanımla anlaştıktan sonra aldım 700-800 kadar broşürü attım kendimi caddeye. ismet inönü tramvay durağı arkasında saat 12 den 2 ye kadar broşür dağıtan o dağınık saçlı çocuk bendim. güzellik merkezi broşürü olduğu için sadece açık bayanlara vermem gerekiyordu öyle de yaptım zaten. 2 saat içinde yaklaşık 300 broşür dağıttıktan sonsa saat 2 de kahvaltı yapmadığım geldi aklıma. bi simit alıp çıktım yine dükkana. o sıra içeride benim broşürlerle gelen 2 bayan gelmiş hoşuma gitti. simidimi yedikten sonra işbaşı yapmak için yerime gittim yine. 15-20tane dağıtmadan zabıta çıkıverdi köşeden. kıpırdayamadan mal gibi kaldım öyle. eleman geldi kolay gelsin falan kimliği aldı. beraber minibüse kadar yürüdük. yürürken yiceğim cezalardan falan bahsetti. işte 5000lira cezası falan var diye beni korkutuyo sözde. bişey olmayacağının farkındaydım ama yinede bi korkuyo insan. minibüse vardığımızda izin falan alınması gerektiğinden bahsetti ve #91tl# ceza yazdı. aslında alt sınır 189 muş ama biraz güler yüzlü mahçup görünen süt dökmüş kedi maskemi takmam az yazmasında etkili oldu sanırım. maskemi çıkarmadan dükkana gittim yine anlattım olayı falan. esra hanım başta tedirgin görünse de sonradan nazar boncuğu olsun falan diye yatıştırdık birbirimizi. broşürlerin sadece yarısını dağıtabildiğim için istemememe rağmen 40tl verdi dağıtım ücreti olarak+ bana yazılan borcu da ödeyecek. esra hanım gerek yok desem de zorla tutuşturdu elime parayı. parayı haketmedim. ama esra hanım çok iyi bir insan inş mutlu olur. paramı da alınca arabayı abimlerin evinin önünden alıp eve geldim. değişiklik iyi geldi...
öğrenci için ideal işlerden biridir. Arkadaş ben de istiyom market ya da bir kurumun yerin vs broşürünü dağıtmak istiyom okula kadar. Var mı bir bilgisi olan.
hem okuyup hem çalışmak zorunda olan öğrenciler için ideal bir iştir. yolda yürürken zaman broşür dağıtan bir genç gelse karşıma, hiç bekletmeksizin hemen alırım broşürü.
Canınız çıkar. Bitmez sonu tükenmez zannedersiniz. Eğer Kampüs çıkışı dağıtıyorsaniz halden anlayan öğrenci arkadaşlar 5 er 10 ar alıp yardımcı olabilmektedir.
Yarın gerçekleştireceğim olay daha önce hiç broşür dağıtmadım ama öğrencilikte daha iyi günlük iş bulamam düşüncesiyle kabul ettim işi ama ufaktan da bir gerginlik var.
dershaneye giderken derslerden kaytarmak için müdürle yaptığım anlaşmanın gereğidir. arkadaşla dersten kaçar broşür dağıtırdık jet musa lakaplı müdürümüz de aileye mesaj atmazdı. ne güzeldi lise yılları dedirten başlık.