brooklyn köprüsü ne ön şiir

entry2 galeri0
    1.
  1. hart crane şiiri.

    Kaç tan ağarması, üşümüş dalgacıklı tüneğinden
    Martının kanatları değecek ve döndürecek onu,
    Ak gürültü halkalarına dökerek, kurarak çok yukarda
    Özgürlüğü zincirli körfez suları üstünde -

    Sonra, kesiksiz bir kıvrılışla, yüzüstü bırakıp gözlerimizi
    Dosyalanıp kaldırılacak dolu yaprakları açan
    Yelkenler gibi birden görünüverecek:
    -Asansörler bizi yaşadığımız günlerden indirinceye dek...

    Sinemaları düşünüyorum, panoramik göstericileri
    Kalabalık çökmüş üstüne çakıp sönen bir görüntünün
    Hiç kapatılmamış,ama yeniden abanan üstlerine
    Başka gözlere aynı perdede daha önce söylenmiş;

    Ve sen, liman boyunca, gümüş yürüyüşlü
    Güneş adımını almışçasına, gene de bırakmışsın
    Bir devinimi yürüyüşünde hiç kullanmadan,-
    Özgürlüğün duruyor seninle alttan alta!

    Bir yer altı treni lombozundan, hücresinden ya da aralığından
    Tımarhanelik biri koşturur korkuluklarına,
    Eğilip orada bir anlık, kabararak hırçın gömlek,
    Düşer suskun bir kervandan alaylı bir söz.

    iniş Duvarı, öğle sızar kirişten sokağa,
    Göğün asetileninin sökük dişi;
    Bir öğleden sonra boyu bulut-uçuşlu maçunalara döner?..
    Kabloların soluk alır Kuzey Atlantik dinginliğini

    Ve Yahudilik cenneti kadar karanlık,
    Senin ödülün... Kutsar seni, bağışlar sana
    Zamanın yükseltemediği adsızlığı:
    Titreşimli erteleme ve gösterdiğin bağışlama.

    Ey rübap ve sunak, ateşlenen öfkeden,
    (Nasıl salt uğraşı senin uyumlu tellerini sıraya dizer!)
    Yalvaç'ın andının korkunç eşiği,
    Paryanın yakarışı ve çığlığı sevginin -

    Yeniden senin hızlı parçalanmamış deyimini
    Yalayıp geçen trafik ışıkları tertemiz iç çekişleri yıldızların,
    Boncuklar diziyor yoluna - Yoğunlaştırılmış sonsuzluk:
    Ve gördük kaldırıldığını gecenin senin kollarında.

    Payandaların yanında gölgenin altında bekledim;
    Yalnız karanlıkta açıktı gölgen.
    Kentin kızgın yükleri çakılmıştı hep,
    Kar demir bir yılı örtüyordu şimdiden...

    Ey altındaki ırmak kadar uykusuz,
    Denizi kemerleyen, ovaların düşlü çimi,
    En aşağılık bir zaman yayılıyor üstümüze, iniyor
    Ve bir söylence veriyor Tanrı'ya büklüntüsünden.

    *
    0 ...
  2. 2.
  3. --spoiler--
    T. S. Eliot'un The Waste Land çorak ülke eseri ile mukayese edilebilecek bir eserdir. Bu ihtiraslı şiir, muhtelif şiirleri alâkadar eden tecrü­benin sentezlerini yapmaya teşebbüs eder. Crane'in The Bridge eserini yazmaktaki amacı Amerika mitolojisini (Myth) yaratmaktır.bununla beraber The Bridge bitmemiş bir şiirdir. Cran'in mistisizmi lisanın realist buluşları ile ortaya çıkar. John Keats gibi şiirinde müzik, resim ve tasvir fazlası ile yer alır.
    --spoiler--

    orjinali:

    http://www.youtube.com/wa...S38M3oU&feature=share
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük