Evimizin yeni efsanesi. Çok zıpır bir mizacı var; yaramaz, oyuncu, komik ve akıllı. Bu sefer biz de akıllandığımız için mama dışında yiyecek vermedik. Dürüm vb şeyler tüketilirken bu hala takılıyor etrafta haberi yok enayinin. Tabi diğer kedi ve köpek anında yanımda bitiyor.
benim biricik oğlum. en zeki kedi olduğunu düşünüyorum. saklambaç oynamaya bayılır. kovalamaca bile oynayabilir. azarlayınca anlar hatta küsebilir. lavabonun içinde oturduğu görülmüştür. burunları yapılarından dolayı küçük olduğu için bazen tıkanır.
enli ve güçlü bir kedi cinsidir. tüyleri kısa ve kadife dokuludur. Biraz tembel, biraz şişko, çokça sevimli ve akıllı bir kedidir.
Fazla bakıma ihtiyaç duymaz. Haftada bir iki fırçalansa yeter. Mayıs ayı gibi yetişkinleri tüy dökebilir.
Ha kucak sevmese de öpüşmeyi sever toparlak.
Dolabin tepesine cikip ben uyuyunca tepeme atlayan, kalorifere patilerini yaslayan, sisko ve gozleri pört pört ve cok guzel olan tatlimi tatli kedimin cinsidir.
Böyle uysal, sessiz, sakinlik ötesi bir kedidir. Bazı dönemlerinde tüy döker efendim ama tabiki normal bir kedi gibi tüy döktüğü görülmemiştir. Kendini pek sevdirmemesine rağmen kucakta gezmeye etrafı izlemeye bayılır. Miyavlamaktan bir haberdir ben ondan daha güzel miyavlıyorum. Yemeğinize asla salça olmaz. En sevdiği şey ise lavaboda uyumak ve buzdolabına gizlice sızıp yatacak bir yer aramak hobileri arasında (hoşlanmayabilirsiniz ama inanılmaz komik ve sevimli duruyorlar) bunun sebebinin tüylerinin yoğunluğu olduğunu düşünmekteyim. Hassastır elektrik süpürgesi tarzı ev aletlerinden ve yüksek sesten rahatsız olur evin bilmediğiniz noktalarında saklanır. Oyuncudur yürürken arkanızdan bacaklarınıza atlar. Eğer evet bir kedi istiyorum diyor ve bakabileceğinize eminseniz bu canlıdan edinmenizi öneririm, resmen dinginlik evinizde huzur rüzgarları estiriyor.
sanatsever kedi cinsidir. evin herhangi bir yerinden kalkıp müzik çalınan yerine gelip uyur, resim yaparken yanınızda oturup saatlerce izler, evde festival filmi dediğimiz aksiyonu düşük filmlerin izlenilmesinden hoşlanır (kendisi tamamını izlemez, kucağınızda gırlayarak uyur). kendisini sevdirmediğine dair yaygın bilginin dayanağını tam olarak bilmemekle birlikte, gecenin köründe bir olay varmış gibi heyecanla üstünüze tırmanıp burnunu burnunuza değdirip (bunu bir çeşit 'öpme' kabul ediyor sanırım) gırlama manyağı olana kadar kendini okşatanına tanık olunmuştur. hatta miyavlama eylemini okşanmak için yalvarma aracı olarak kullanan da aynı deneyimin öznesidir. genetiği aşırı oynanmış kedi cinsi olması ve bu sebepten de kendi cinsiyle bile çiftleştirilmemesi gerekmesi vicdani olarak rahatsız edici olsa da, çok güzel bir yaratık değil mi ya? kendini okşatmayan kedilerin, kedi okşama usulünü bilmeyen bireylerden kaynaklanıyor olma ihtimali ise bir başka başlığın konusudur.