halen kendini costurucu ve keyif verici bir sekilde dinlettirdigine göre klasikler arasında yerini çoktan beridir almayı başarmış Evanescence sarkisidir.
2000'li yılların fon müziği. nice yiğidi rock/metal(sert müzik) ile tanıştırmış, tıp tıs'ı bıraktırıp elektro gitar'ın kollarına atmıştır. efsanevidir. loop'a alınasıdır. candır.
ergenliğimin şarkısıdır. yabancı hard rock grupları dinleyip marjinal triplerine girerdik. ama güzel parça, güzel yorum, güzel grup vesselam. solistte ayrı bir güzeldir.
bu zamana kadar yazılmış en iyi rock şarkısı olduğunu düşünüyorum. en azından kendi türünde pop müziğin altın çağlarında bir rock grubunun ne denli yükselebileceğini gösterdi herkese. derinliği ile kimsenin veremediğini verdi, müziği ile ezber bozdu.
Şarkı ilk çıktığında 6. sınıftaydım."Bu ne Allah belasını versin harikaymış" demiştim. Hiç böyle bir şey dinlemedim hissiyatına kapılmıştım. Gerek sözleri, gerek müziği, gerek klibi harika olan, hiç bir eksiği olmayan şarkı. Yıllarca dinlediğimiz anlaşılan da ne zaman kendimizi kötü hissetsek, ne zaman yeni bir uyanış yaşasak daha yıllarca dinleyeceğimiz şarkı olacaktır.
tee kaç sene olmuş ama hala dinlerken brit köprü ekşınları gelir aklıma. uo oynadığım zamanlarda playlist'teki bir numaralı şarkıdır. Hele ki arkadaşını bandajla reslerken "bring me to life" dediğini canlandırırdım zihnimde. tüylerimi diken diken ediyor şu an..
ilk dinlediğim rock şarkılardan biri. ilk my immortal dinlemiştim sonra bring me to life sonra araya queen show must go on girdi o yıllarda kotalı internet tabi açıp video izleyemiyoruz freddie mercuryi hep sarışın cool yakışıklı bi abi hayal etmiştim ibrahim tatlıses gibi çıkınca şoka uğramıştım neyse sonra da oasis stop crying your heart out dinledim ve sonra zaten tutamadı kimse.
Beni lise yıllarına götüren şarkı. Biz lisedeyken 'justiin' diye bağıran ergen kızlar yoktu, Evanescence ve şebnem dinleyip de gaza gelen bilekleri siyah iplikli asi ergen kızlar vardı, bir de onların gereksiz asabiyetlerini çekerdik.