"eğer birini gerçekten çok seversen, her şey mümkün. hatta mucizeler bile."
mgm'nin altın döneminde ortaya çıkan bu seyir zevki yüksek masal, dans koreografileri ve ışık düzenlemeleriyle estetik bir görünüm sunuyor ve zaman zaman modern bir bale izliyormuş hissi veriyor. cyd charisse ve gene kelly'nin etkileşimleri kusursuz.
son sahnede charisse'in sisler içinde tekrar ortaya çıkışı, vertigo'da kim novak'ın -öbür taraftan gelmiş gibi- tekrar belirivermesini andırıyor adeta.
köyün bilgesi mr. lundie rolündeki barry jones da, beyaz saçlarıyla "jor-el" marlon brando'nun bir kopyası gibi.
sizin de yolunuz bir gün iskoçya'ya düşerse, brigadoon'un çağrısına kulak verin. bir ağızdan söylenen şarkılarıyla, sisler içinde beliriveren köy sizi de içine çekecek ve bir daha çıkmak istemeyeceksiniz. keşke beyaz perde * hep böyle masum ve kusursuz kalsaydı.. http://en.wikipedia.org/wiki/Brigadoon