alışagelmiş yaşantının içerisine, hayâlgücünün katılarak nasıl extrem bir hal alabileceğini gösteren film.
başrolleri paylaşan iki genç, Josh Hutcherson ve AnnaSophia Robb oldukça yetenekliler.
özellikle robb, Leslie Burke rolünde büyü de görüşelim dedirtiyor.
bir küçüğümüz daha var dikkat çeken. tüm şirinliğiyle May Belle Aarons rolündeki Bailee Madison ilerisi için ışık saçıyor.
film için efektler oldukça güzel. özellikle Jesse, anahtarların asılı olduğu ağaçtan düşerken dev troll'ün * onu havada yakalaması. ardından troll'ün suratını ve vücudunu gördüğümüz sahne, oldukça iyi. öykü ve işleyiş her ne kadar hoş, güzel ve yumuşak olsa da, Leslie'nin ölmesi izleyicide sağlam bir burukluk bırakıyor. Leslie olmadan sokayım terabithia'ya. **
Josh Hutcherson, Anna Sophia Robb, Erin Annis ile Tyler Atfieldin oynadığı Terabithia Köprüsü (Bridge to Terabithia), 2007 yılında gösterime girmişti. Ülkemizde o kadar ses getirmemesine karşın (kaç sinema da gösterime girdi bilmiyorum) imbd'de hatrı sayılır bir rating'e sahip. Açıkçası izleyince siz de göreceksiniz ki film konu ve işleyiş itibariyle gayet hoş bir Fantastik film.
Jess Aarons, yani esas oğlanımız kendisini resim çizmeye adamış, ailesi ve çevresinde kendini yalnız ve dışlanmış hisseden bir öğrencidir. Okulun en hızlı koşan öğrencisi olmak için yaz boyunca sıkı eğitim almıştır. Ancak okula yeni kaydolan, esas kızımız olan Leslie Burke un sadece erkek çocuklara özgü olan bu yarışa katılıp beklenmedik şekilde birinci olması üzerine Jessin hedefleri suya düşer ve ikisi kısa zamanda çok iyi arkadaş olurlar.
"Hem kız yarışı kazanıyor, hem de çocuğun hayallerinin suya düşmesine sebep oluyor. Üstüne de kanki oluyorlar. Ne iş?" diye sorduğunuzu biliyorum. Fakat durum hemen o şekilde gelişmiyor. Giriş,gelişme ve sonuç evresinde gelişen bir dostluk söz konusu olduğu için, fazla detaya girmeden Leslie ninde Jess den pek fazla farkının olmadığını belirtebilirim. Birlikte düşe kalka,ezilerek,büzülerek okul-ev arasında gidip gelen Jess ve Leslie, ailelerinin yaşam standartları tamamiyle birbirlerinden farklı olmasına karşın, düşündükleri şeylerin aynı olması nedeniyle can ciğer dost olurlar.
Film, çocuklukta kimimizin yaşadığı, kimimizin yaşamak istediği olayları anlatıyor aslında. Bazı çocuklar olmayan bir arabayı elinde tutar halı ve beton zemin üzerinde sanki ondan başka arabalarda varmışçasına yere oturup sürerlerdi. Ya da bazıları kalemden asker yapar masa’nın üstünde olmayan orduya karşı kendi yaptığı kalemi rambo edasıysa savaştırırdı. Kısaca çocukların hayal gücünün sınırı yoktur..Bunun en güzel kanıtı olarak 2 çocuğun (Jess ve Leslie )hayatın tüm gerçeklerinden uzak kendi aralarında oluşturdukları yeni bir dünyanın öyküsü Terabithia Köprüsünde anlatılıyor.
dün gece cnbc-e'de ''aa ne güzel filmmiş, hayalgücü falan, hoş'' diyerek izlemeye başladığım, sonlara doğru yattığım yerden vücudumun yanmasına ve gözlerimden yavaşça yaşlar dökülmesine neden olan bir ''ağladım, rahatladım'' filmi.
hakkında tatkaçıran vermemek için 2007 yapımı josh hutcherson ile AnnaSophia Robb'ın başrolleri paylaştığı çocuk filmi gibi görünen ama aslında hiç öyle olmayan hayal gücünü gerçeklikten kaçış olarak kullanan 2 çocuğun hikayesi.
ya mis gibi bir filmdi ne güzel çocuk filmiymiş ama büyükken de izleniyor küçük prens gibi bir şey diyordum ağzıma sıçtın be. bu film tam çocuklara göre değilmiş arkadaşım ağır dram var içinde. gitti hayat dolu neşe saçan leslie.