bir zamanlar candan erçetin 'in bir klibi vardı. istiklal 'de o uzun bacaklarıyla hızlı adımlar atarak şarkı söylüyordu hani. işte klip bundan ibaret olsa neyse canlarım, klipte herkesin götüyle güldüğü, kendini bodyguard zanneden koftiler vardı ya bana bu durumu hatırlattı ne hikmetse. neyse canım kral var kralcı var.
ünü, şanı dereleri tepeleri aşmış brick efendi lütfederse cevap verirdi zaten biz aciz kullara.
vidalarla çok oynarsan neydi, bir kelime vardı, tüh unuttum... güleyim mi gülmeyim mi bilemedim.
tanımam etmem. uzay-zaman eğrisinin herhangi bir yerinde kendisiyle aynı düşünceleri paylaş(a)mam/paylaşmadım. farz ı misal; o bardağın boş tarafını görür, ben dolu. ya da tam tersidir; o dolu tarafını görür, ben boş. işte böyle bir ilişki bizimkisi ve boşluğun doluluğun ötesinde, düşüncelerinden ve yazdıklarından haz etmem. fakat bütün bunlara rağmen, şu an kendisine yöneltilen eleştirileri,saldırıları artık adı her ne ise onları cevaplayamayacak bir durumda olduğundan haksızlık yapıldığını düşündüğün yazar.
yürümeye başladığım günden beri kendisini arıyordum. facebook icat olmadan sosyomat vardı öyle de buldum onu. güzel şeyler söylüyordu, söylediklerini hissedenlere hitap ederek hemde.
yakında kendisiyle stv'de kapı gözü adlı programımız başlamaktadır. ilgilenlere duyrulur. artık geçici de olsa yazmıyor ya işte bol bol izler ve dinleniriz. ben de araya reklam gibi gircem ortamı yumuşatmak için. değil mi hocam? beyaz gömlek falan hafif sakal da bırakırsın.
tanım: canı ne istiyorsa o an yapan insan kişisidir.
iyi bir yazar. bizler ölü sevici bi millet olduğumuz için kendisi hakkındaki düşüncelerimi bugün belirtiyorum. çaylak ya hani kendisi. o manada şey ettim.
kendisini ekşi'de okumazdım. yalan söylemeyeyim. fakat nick başlığına çok göz atmışlığım vardır. hani brick abimiz turkish kendisine sorarken; "efendim, şeker alır mısınız?" diye kendisi de cevap veriyor ya; "şeker kullanmıyorum. yeterince tatlıyım." işte bu diyalogdan dolayı hastasıyımdır.
yazar olanına gelecek olursak. iyi bir yazar lan işte. çoluk-çocuğa 8 saat bu kişinin ne kadar iyi bi yazar olduğunu anlatacak kadar zamanım yok. sığ değil. hoşgörüsüz değil. tüm kavram ve olgulara evrensel perspektifle bakıyor. ben kaçtım. byes.
edit; brick top'a special thanks. turkish konusunda. *
öncelikle madem kendisi hakkında fikir beyan etmek için oturup bir kahve içmiş olmak gerek, ben varım. zira kendisiyle -üstelik de birden fazla defa- kahve içmişliğim var.
brick top, bir yazarın görüşlerine bakarak, yazarlığının kalitesi hakkında fikir sahibi olmaya çalışan insanların eleştirilerine maruz kalmıştır. fikirlerine katılmamak başka kötü yazar olması başka. sonuçta gayet düzgün, açık ve anlaşılır yazıyor. yazdıklarını örneklerle destekliyor, ne demek istediğini tam olarak anlayabiliyoruz. sen katılmazsın ayrı, ama iyi yazıyor. e türkçesi zaten süper. ama uludağ sözlük yazarlarının çoğunun türkçesi berbat olduğu için bunun farkında olmamaları çok normal. hatta bunu kıstas olarak görmeyenler bile var. bu da ayrı mevzu tabi. "yazar" olarak tanımlanan birinin dilini nasıl kullandığını önemsememek ilginç...
bir de kendisini eleştirirken atlanan bir nokta da şu ki; brick top hiçbir zaman ekşi sözlük'te de yazdığı için saygı beklememiştir uludağ sözlük'te. saldıracak başka nokta bulamayanlar sürekli bundan dem vursalar da kendisi hiçbir zaman böyle bir beklenti içerisinde olmamıştır.
not: çomağının boyunu bu kadar merak eden arkadaş, hali hazırda bir çomak ihtiyacın mı var? amma ilgilendin yahu!
kendisine "ah ulan rıza" tadında seslenmek istediğim yazardır.
ah ulan brick, bak zamanında kızlara asılman bile yazdıklarına verilen değeri belirtmemiz önünde büyük engeller gibi ortaya konuluyor. oysa sen kimseye başlık altımda yazarlığımı övün dememiştin, belki rahatsız bile olurdun şimdi o kamyonun altında kalmasaydın "beni olmadığım bir şey gibi gösteriyo' lan bunlar" diye!
ah ulan brick, oysa ben seviyorum yazdıklarını. nazım hikmet gibi çok canlar yakmış, ya da müzmin bir çapkın gibi buradan oraya savrulmuş da olabilirsin. sana siyasî kimlik giydiriyorsak istemediğin halde lütfen yırt at o kimliği, iyi yazdıktan sonra, o sarsan inceliğini koruduktan sonra bir tekme de ben atacağım, şerefsizim, o kimliğe.
eksikliğini hissettik seni lider seçtiğimizi sandılar. ulan ne lideri, arada bir güzel bir yazının altında yazan brick top imzasını görememek derdimiz. bu saatten sonra diğerleri gibi ismin silinip gitse de buradan, yazdıklarının izi birilerinin zihninde mutlaka kalır.**
çaylaklığı kendisinin kaşınması yüzünden olmuştur, o yüzden sözlüğe kimse darılmasın.
tam çaylak olmadan önce süregelen bi tartışma yüzünden o kadar bunalmıştım ki arka arkaya bi sürü başlık açıp kendimce tartışmanın karşı cephesinin yaptığı şeyi (aynı şeyleri papağan gibi yeni başlıklar açıp yazmak) kendimce protesto ettiydim. ama bu başlıkları açarken bile biliyordum ki bunun yüzünden ya atılacak ya çaylak yapılacaktım. bunu bilerek yaptım çünkü az biraz kafa dinlemek istiyordum ve çaylak olmayı memnuniyetle karşıladım.
nick altımda bi tartışma peydah olunca canlar "adamın arkasından konuşmayın" demişler ama burada olsaydım da cevap vereceğim şeyler yazmamışlar oysa. hayır biri çıkıp "bu brick kötü yazardır aslında" dediğinde "hayır mük-kem-mel bi yazarım ben" diye cevap verecek değilim sonuçta.
ha bi tek şu var, benim bildiğim çomağın ne uzunu ne kalını, en makbul olan... neyse işte öyle.
öyledir de bakın ben bu itirafı yazmak için bile brick top nickli yazarın cevap hakkı bulunmasını sabırla bekledim. yazarlık etiğim ve genetik haysiyetim buna mani olmasaydı elbet ben de bazı dümbelekler gibi çaylakken hakkında mutlak atıp tutardım.
yine bir ego tatmini ile şeklini koymaya çalışmış kişi.
"sizi iplemiyorum bile" demeyi motto edinmiştir. öyle sloganlı bandanalarla, müslüm gürses yerine "kilonuz kaça" yazdırmayı tercih edip, sözlüğe dönüşünde bir iki volta atmıştır.
anlaşılan pek hoşuna gitmedi bu yaygara. hazretleri söylenilenleri yüce şahsına yakışır polemik unsuru içermediği için elinin tersiyle itti.
özellikle birbirinin büzüktaşı olan kralcılar taifesi olanı biteni daha ateşli yaşamak isterdi ama brick efendi yüksek egosuyla beni bu durumda ne yalan söyleyeyim eğlenceli mi eğlenceli yani.
"(...)"liboş, totoş, küpeli ibnetor, beyin yıkayan fetullahçı" gibi görünüyosun. gülümseyen bir surat sizdenim mesajı veriyor. ama ardında yatan şerefsiz düşünceyi görebiliyorum. (...) nerden bakarsam bakayım sevemedim seni. tipine sokayım afedersin. sen bu tiple ortamlardan hatun ayıklayabiliyorsan, tüh ulan. bitmiş lan türkiye."
gibisinden bi mesaj almış adamdır. lan bu kadar mı tipsiziz cidden.. böhühü...
yakışıklıyım, yakışıklıyım dediydi
benim göt bile bunu yediydi
o kaşlardan hiç bahsetmediydi
şimdi ali eren anılır.
yakışıklı olunmaz, yakışıklı doğulur
o kaşlar bıyık gibi burulur
karınlıkta görünce bayır yukarı koşulur
lan olum epilasyon yapsana.
sempatik olabilirsin, ama yakışıklı değil.
bu artsitlik havalar, bu tripler nedir?
o küpeyle afyon'da nah gezilir.
arkanda duran hatunu bana ayarlasana.
anuna kodum şiirini bağlayamadım.
boğazım düğüm düğüm ağlayamadım.
da eklerini hep bitişik yazdım.
o karının göt harbi güzelmiş lan, bak şimdi azdım.
yiğidim, koçum, içi kıpır kıpırım. ne çok sevenin varmış lo, capon balığım. #4165728 ve #4165838 nolu entrylerden sonra " insanınların fiziki zaaflarıyla dalga geçtiğin için seni esefle, şiddetle, nefretle kınıyorum " tarzı bi dünya mesaj geldi be.
bak ama ne diyorlar? fiziki diyorlar, zaaf diyorlar. ortada bi sorun olduğunu kabul ediyorlar.
ula organize mesaj mafyaları; biz bu adamla geyiğin götüne kafamızı sokarken size ne oluyor? sonra bir de cevap vermedim diye trip atıyorsunuz. manyak mısınız lan? geyik lan geyik, alooo duydunuz mu?
--spoiler--
"(...)"liboş, totoş, küpeli ibnetor, beyin yıkayan fetullahçı" gibi görünüyosun. gülümseyen bir surat sizdenim mesajı veriyor. ama ardında yatan şerefsiz düşünceyi görebiliyorum. (...) nerden bakarsam bakayım sevemedim seni. tipine sokayım afedersin. sen bu tiple ortamlardan hatun ayıklayabiliyorsan, tüh ulan. bitmiş lan türkiye."
--spoiler--
arkadaşa da katılıyorum ayrıca. uhuuhuhuuuu.
fatih terim arayıp " kaşlarını zikeyim " dese hakkıdır lan sana.
ailecek severek izlediğimiz, dinlediğimiz, takip ettiğimiz, kuytu-köşede denk getirmeye çalıştığımız yazardır.
(bkz: #4200477) girisiyle (bkz: #4200359) yazımın sağlamasını yapmış aslan sosyalist. iyi ki varsın, iyi ki varsınız, yoksa komünizm/sosyalizm çok yol katederdi bu ülkede. canlarım benim.