istatistik çılgını futbolseverler için bir şeyler ifade eden, futbol militanları için kullanılabilirliği hiçbir zaman yitmeyecek süper bir kriter. bu kişiler brezilya milli takımının da maçlara 18 kişilik kadroyla çıktığını, turnuvalara 24 kişiyle hazırlandığını işine geldiği zaman hatırlar işine gelmediği zaman hiç unutmaz.
bunlar, 27 yaşındaki bir savunma oyuncusunun kariyerinde daha yeni milli forma şansı bulmasını bile övünçle anlatırken, hatta çoğu bu oyuncunun ömründe adını duymamış, "aha yine brezilyalı 'genç yetenek' geliyor" diye insanlara yutturmaya çalışırken, milli formayla 40'ın üstünde maç oynamış bir orta saha oyuncusu örnek verilince bir anda istatistik sevgileri kaybolur. çünkü o oyuncu olsa olsa teknik direktörün torpili ile onca maça çıkmıştır.
yine aynı embesiller bir milli takım maçında bu iki oyuncu aynı anda oynayınca hatta sol bek olan ilk 11 başlayıp, ilerleyen dakikalarda bu orta saha oyuncusuna ihtiyaç olunup onun yerine oyuna girince "bak bizim sol bek daha iyi, sizin orta saha onun yedeği olmuş ancak" gibi akıldan, izandan yoksun cümleler kurabiliyorlar. http://www.milliyet.com.t...ika&ArticleID=1137721
o embesiller brezilya milli takımının onbirinde türk takımlarında oynayan iki oyuncu olmasından gurur duyma şerefinden yoksun insanlardır. o nedenle 35 yaşında alabildikleri bir efsane brezilyalı kaçarcasına kulüpten ayrıldıktan sonra kulübü hakkında bir ana avrat düz gitmediği kaldığı halde hala "biz x'i getirmiş kulübüz" diye gururla anlatma hatasına bile düşebiliyorlar, öyle adam gelse ne olur gelmese ne olur.
Üstte yazılanlar elbette sadece bir örnekti, "brezilya milli takımında oynamak" türkiye'de birtakım kişilerin her zaman işlerine geldiğinde kullandığı işine gelmeyince görmediği bir kriter olarak kalmayı sürdürmüştür, sürdürecektir. Brezilya elbette fubolcu fabrikası bir ülkeyse onun milli takımına giren oyuncu da bir seviyenin üstündedir. Bu, yani "ülkesinin milli takımında oynayan futbolcu" bu açıdan önemli bir kriterdir fakat "meksika mı puhaha meksika milli takımında oynasan ne olur oynamasan ne olur" diyecek kadar embesilleşmiş yaratıklar tarafından kullanıldıkça bu kriter de değerini yitiriyor, futbolun diğer birçok güzelliği gibi.
hareket etmeseniz bile maçı alacağınızı garantileyen eylemdir. sahayı ortalayıp, ince belli bardak çayınızı aldıktan sonra kendi kalecinize dönüp, çayınızı hüpletirsiniz. sonra da cebinize para girer. bir bakmışsınız maçı almışsınız.
on bire tamamlasanız yeterdir, açık varsa ... varsın olsun 10 kişiyle de kazanırlar.