brezilya dizisi olmasına rağmen içinde hiç "samba"ya ait olaylar geçmez. futbol yoktur. rio de jenerio havasındaki karnavallar yoktur. kumsallar yoktur. pele yoktur. sadece "kimin eli kimin skinde" kavgası yapılır. demek ki kendilerini böyle ifade edebiliyorlar.
ona da şükür tabi.
köle isaura vardir ki akillara zarar. baslama yilini tam olarak kimse bilmiyor. tahminen 1974-75 olarak hatirlaniyor. güzel kismi ise brezilya'nin globo kanalinda hala yeni bölümleri yayinlaniyor.
ekmek elden su gölden adamların bütün uğraşı aşk meşk olmuş denilesi,
genelde başroldeki oyuncuların oynadıkları rollerin adı, mercedes alberto antonio türünde olduğu dünyanın en saçma sapan diziler kuşağı.
80li yıllarda çocuk olanların kabusudur. jose manuellayı s.kmenin derdindedir eduardo mercedesi'i... ama muhakkak bir julia ortaya çıkıp mutlak surette g.tlük yapar. o julia'yı varya karada yatırıp suda sopalamak lazımdır ama yansa da, pişse de, takla da atsa, ormanda toplu tecavüze uğrasa yine dirilir g.tlüğünü yapar. 16839303 bölüm dahi geçşe olaylar monotondur. saçma sapan repliklerle paso öpüşüp koklaşırlar. manuella çok pis gösterir ama asla vermez, kah yer siler kah köşkün hanımı olur ama jose onu bir türlü yatağa atmayı başaramaz. mercedes'e ise kah kamyon çarpar kaportası dağılır, kah suratına asit yer eti yanar ama asla güzelliğini kaybetmez. ama her daim aynı haltın geçtiği sahneleri analar bacılar oturur heyecanla izleyip bir yandan da dedikodu yapar. hatta bir ara o kadar azıtmışlardı ki bölümleri izleyip telefonla sorulara doğru cevap verenlere çamaşır, bulaşık makinası, buzdolabı falan veriyorlardı.
allah belanı versin mercedes, çocukluğumu yaktın. senin de kalıbına tüküreyim jose bir julia'yı kıstırıp ağzına ağzına vuramadın. nefret ediyorum hepinizden. yalan rüzgarının temasındaki gül batsın hepinize...
mutlaka bir aile doktoru, ortalığı karıştıran bir hala/teyze, birbirini seven ve bunları çekemeyen bir adam/kadın, ailenin son sözü söyleyen büyük annesi, zor durumlarda baş vurulan bir pederi vardır.
bunların olmadığı bir brezilya dizisi düşünülemez.
çocukluğumuzu çekilmez hale getiren saçma dizilerdir. kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmaz. bugün mariayla yarın rinitayla beraber olan fernando her an diziden çıkıp birine atlayabilir. ingilizcesi soap opera olan bu diziler sadece sabun köpüğünden ibarettir. aslına bakılacak olursa şimdiye eskiyi karşılaştırırsak galiba eskisi daha iyi onlar birbirlerini beceriyorlardı. şimdi ise millet birbirini evlendimeye çalışıyor. brezilya dizileri galiba daha iyiydi.
insanı krize sokan üçgen vücutlu yakışıklı ve esmer fernando hozeleri gördükçe kıskançlık krizine girdiğimiz dizilerdir. bizim türk erkekleri yağlı vücutlarımızla kendimizi ne sanıyorsak bu adamları gördüğümüz zaman öylece kıskanıp keşke benim vücudumda böyle olsa derdik. ne günlerdi ama özellikle thalia'nın mükemmel fiziğine fena aşık olduğumuz yıllardı.