güldürmüş yalnızlıktır. özellikle " burada sarfettiğin eforu hatuna harcasaydın düğün davetiyelerini sayıyor olurdun" gibi bir ifade o kadar yazdım, düşündüm aklıma gelmedi. niye gelmedi biliyor musun? klasik bir laf vardır, hiç bağlamayı sevmem ama bağlamak zorunda kalırım: "bu dünyada ya gelirin ya da giderin iyi olacak" derler. üzerine 2 dakika düşün olayı çözersin. ha cidden olayım bu mudur, tabiki değildir. halkın anlayacağı dilden bu olabilir. bilmediğiniz çok şey var. bunu anlatma eşiğim burada kalır. elimde kocaman bir 0 olduğu halde yazıp çizdiğim şeyleri kimse yazmaz, kimse efor harcamaz zaten. ama ben kimse değilim. kendimi yeterince anlattığımı, beni burda az çok tanıdığınıza inanıyorum. pis bir yapım var. kolay pes etmem. hangi konuda olursa olsun. kanıma dokunan şeyler var ama hırs, gurur felan değil. sevdim mi sadığım sevilmesem de. bu kolay bi şey değil. yapıyla ilgili. uzun yıllar sonra birini sevdim. nasıl olduğunu anlamadan her şey kötüye gitti. benimle çok fazla ilgisi yok. bunu bilin. onunla da ilgisi olmayabilir. ben eğer onunla ilgili olduğuna emin olsam onun hakkında tek bir cümle yazmam. yazarsam okunmaz. üçüncü kişiler felan. nolduğunu ben de bilmiyorum. zaten onunla konuştum bu konuyu. ona kızgın değilim. sadece kırgınlığım var. bayadır görüşmüyorum. onun neyi var neyi yok bilmiyorum. benim yalnızlığım kıymetli onu biliyorum. suçlayıcı değilim. sadece kanıma dokunan şeyler oldu o yüzden tepkiliyim tüm yazılarımda biraz. normalde neşeli, gülen, güldüren biriyim de son zamanlarda biraz kendi içime kapandım. yazarak atmaya çalışıyorum bu ağırlığı. bakalım. her şey daha iyi olacak inşallah. anlat anlat bitmez ben bi sigara içeyim 1 2 saat yatayım. seviyorsanız da peşini bırakmayın. biri sizi severse de kaşına, gözüne, alemin lafına sözüne de boyun eğmeyecek kadar yürekli ve allaha emanet olun...