ingilizlerin sevmediği ve sevemeyeceği film imdb de ki geri kalışından da üzüntü duyduğum yapıt. william wallace ın fransızca konuşup kraliçenin yardımcısını g.t ettiği karelerde çok keyif almışımdır.
gerek muzigiyle,gerek mukemmel diyaloglari ve oyunculariyla gercek bir basyapit.
filmde tarihi gerceklere uymayan bölümler,abartili noktalar bulundugu söylenilebilir ama unutulmamalidir ki bu film iskoclarin özgürlük destanidir ve bir destanda birebir gercekcilik beklenemez.yeni cekilmis,cok daha büyük bütcelerle cekilen troy gibi filmlerdeki savas sahnelerinin hala gercekcilik bakimindan braveheart ile boy olcusemedigi de bir gercektir.
entryi girdiğim bu saatte daha yeni bitmiştir şuan oyuncuların ismi geçiyor,bu saate kadar uykusuz kalmama neden olmuştur her zaman izlerim,o kadar iyi bir filmdir ki anlatılmaz izleyin ama izlettirmeyin zaten izlettirmenize gerek yok izleyecek olan izler neyse fazla uzattım diyorum ki : freedommmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm
Filmde hiç unutamadığım 2 sahne vardı.
1. William Wallace ile Robert Bruce soyuların konsey toplatısında uzlaşabilmek için bir köşede sessizce konuşmaktaydı ve Mel Gibson ' ın anlamlı ve bir o kadar da ingilzce nin tüm verblerini aynı anda kullandığı müthiş cümle "If we join, we can win. If we win, well then we'll have what none of us has ever had before: a country of our own." O kadarseri söyledi ki ben sadece if te kalmıştım.
2. Mornay isimli soylu gece Wallace tarafından kafası topuz ile ezierek öldürülmüştür ve ertesi gün soyluların yemek masasında bu konu konuşulmaktadır. Greg isimli soyluya sorduklarında Wallace odasına girmiş ve öldürmüş. Şmdi eskisinden daha tehlikeli ve sıranın kimde oduğu belli değil demesinin üzerine masada düşünceli bir şekilde oturan Robert Bruce söze girer ve "Maybe you, maybe me! Doesn't matter" - Belki sen belki ben, ne farkeder- demiştir. Bunun üzerine Greg " I 'm serious Robert " -Ben ciddiyim Robert - Robert BRuce : " SO AM I !!! " - Bende öyle - diye haykırışı ve korkusunu hiç unutamam.
1. main title
2. a gift of thistle
3. wallace courts murron
4. the secret wedding
5. attack on murron
6. revenge
7. murron's burial
8. making plans/gathering the clans
9. sons of scotland
10. the battle of stirling
11. for the love of a princess
12. falkirk
13. betrayal & desolation
14. mornay's dream
15. the legend spreads
16. the princess pleads for wallace's life
17. freedom the execution bannockburn
18. for the love of a princess
19. funeral bagpipes
20. end credits
''fight and you may die. run, and you'll live... at least a while. and dying in your beds, many years from now, would you be willin' to trade all the days, from this day to that, for one chance, just one chance, to come back here and tell our enemies that they may take our lives, but they'll never take... our freedom.''
''bugün savaşırsanız, ölebilirsiniz... kaçarsanız, bir süre daha yaşayabilirsiniz...ama bundan yıllar sonra, hasta yataklarınızda ölümü beklerken, bugünü düşleyeceksiniz! bu fırsatı hayal edeceksiniz, bu tek şansı!...ve bugünlere dönüp şöyle demek isteyeceksiniz : hayatınızı alabilirler, ama özgürlüğümüzü asla elimizden alamayacaklar!''
mel gibson ın bugünkü sözleri ve radyoda da aylar öncesi dinlediğime göre bu cesur yürek denen adam tam bir kelle avcısı ve zengin bir şahşiyetmiş. Ama adamlar bize filmde bu adamı tam bir kahraman olarak tanıttı bizlerde helal olsun dedik.
(bkz: HELAL OLSUN MEL GiBSON)
sinema tarihinin en gaz ve en iyi savaş filmidir. duygusallık hat safhada olup şu devirde hala üstüne bu kadar gerçekçi savaş sahnelerinin olduğu bir yapıt gelmemesi şaşırtıcıdır.
çok fazla bahtsız yazardır. uzun zaman sonra birisi nick altına yazmıştır fakat o da hemen akabinde silik olmuştur. dolayısıyla entry de uçmuştur. ühhüüüü...
imdb listesinde ilk 10 da değilde 100. sırada olmasını son derece yadırgadığım, mel gibson ın müthiş bir oyunculuk sergilediği, defalarca izlenesi film.
mel gibson'ın uğruna servetini riske attığı, yapımını ve yönetmenliğini üstlendiği, en iyi film dahil olmak üzere beş dalda oskar ödülü toplayan, soundtrack leri ile izleyenlerini kendinden geçiren 1995 yapımı ecnebi filmi. *
bayraklarınızı indirin ve ingiltereye geri dönün,yol boyunca her kapıyı çalın ve yüzyıllık tecavüz,cinayet, ve hırsızlık suçlarınız için af dileyin.bunu yapın ki adamlarınız yaşasın. aksi takdirde bugün hepsi ölecek...
mel gibsonun robert bruce onu sattığında ona bir bakışı vardır ki filmin özeti gibi bir bakıştır. yazarken bile tüylerim diken diken oldu. başrolünün bir bakışı bile o derece etkileyici bir filmdir.
mel gibson'ın oyunculuk konusunda yapabileceği ne varsa yaptığı ve müthiş olan film.
filmdeki ayrıntılar iskoç kurtuluş mücadelesinden küçük ama önemli detayları bire bir yansıtmakmatır. öeneğin kurtuluş mücadelesi veren erkekler filmdeki gibi saçlarının arka kısmını uzatmıştır.bu sembolle halk içinde brbirlerini tanımak daha kolay hale gelmiştir. ülke içinde casuslar bulunduran ingiltere ise bunu fark edememiştir bile.