Türkçesi "cesur yürek" olan 1995 yapımı, benim çok beğendim filmdir. ingilizlerin iskoçlar üzerine yaptığı baskıyı ve yeni evlenen iskoç kadınları ile birlikte olan ingiliz askerleri... En nihayetinde bu kabul edilemez ve bir kıvılcım isyanı başlatır.
nickime kaynak olan bana göre dünyanın en iyi filmlerinden biridir. artık medieval dönemlerini sevdiğimden dolayımıdır bilmiyorum ama aynı zamanda beni en çok etkileyen filmlerden de biridir. sırf bu film yüzünden bir aralar iskocya da yaşamak istiyordum, gerçi hâla fırsatım olsa gidip yaşamak isterdim doğrusu.
Mel Gibson'in yönettiği ve başrolünü oynadığı bu epik yapım, William Wallace'ın hayatını anlatıyordu. Türkiye sinemalarında yıllarca gösterilerek bir rekora imza atmıştır. 1996 yılında 10 dalda Oscar'a aday olmuştu.
Yan sınıftan biri idam sahnesine Türk dizilerinden bi fon müziği eklemiş nerden aklına geldiyse. tam özgürlük diye haykırırken müzikte vurgu yapıyor falan. Zaten on numara beş yıldız olan filmi dahada iyi yapmış piç.
"hastasıyız dedeeeeeee" nidası attıran filmdir. nickin temeli zaten buradaki bakışlardan gelmekte. sene 95 idi sanırım hafızam beni yanıltmıyorsa vizyona girdiğinde. ilk izledim nutkum tutulmuştu. sonradan izlediğim yaklaşık 30-40 seferde olduğu gibi.. sapıklık ise sapıklık kardeşim vakit bulunca bir daha izleyem dur hele *
yahu adamın bir sevgilisini öldürdüler diye adam koca ülkeyi ateşe verdi. en sonunda kellesi de gitti ya. savaş sahneleri şahanedir o ayrı tabi. lisede bize bunun ingilizce kitabını da okuttular. yazar william wallace ın akrabasıymış sanırım. film de bu kitaba dayanarak çekilmiş.