dostoyevski'nin bana göre başyapıtı.
rus edebiyatına yakından ilgisi olanlar bilir ki, isimler bazen sadece soyisim, bazen ismin kısaltması, bazen de babanın isminden türeyen soyisim şeklinde yansıtılır kitaba. eger bu cözülürse rahatlıkla ve hatta bir çırpıda okunacak bir kitaptır.
kisinin sadece karakteristik ozellikleri ile hayatında ne gibi degisimler olabilecegini gosterir.
aynı zamanda arthur miller'ın 'arthur miller' olmasını saglayan eserdir.
dünya klasiği olmasına rağmen ilk cildini okurken okuyucuyu zorlayan kitaptır. kitaptaki çoğu karakterde birden fazla isim kullanılmaktadır. uzun ağır metinler içermektedir. ilk cilt psikolojik bir yapıttan çok tanıtım kitabıdır. kitabı okumadan önce iyi bir çeviri alınmalıdır yoksa anlam kargaşası içinde boğulunabilir. 2 ytl lik kitapla korsan kitapçılara bile saygısızlık eden, kitabı okurken defalarca elimden bırakmama rağmen anlam kargaşası içinde boğulmuş ama dostoyevski'ye saygısından ötürü ısrarla bitirilmiş kitaptır.
karamazov kardeşler isimli romanın orijinal rusça adıdır. kitap hakkında yorum yapmak gerekirse,
- türkçesi yine saçmasapan çeviri hatalarıyla doludur. isimleri bile kafalarına göre çevirmişler. *
- orijinali alınıp okunmalıdır, 300-500 sayfalık olanları bir halta benzemez, şöyle iki ciltliklerinden götürülmelidir.
- başı acayip sıkıcı ve anlaşılmazdır, olayı anlayabilmek için sıkılmadan bir 100 sayfa okumak gerekir.
- en taş karakteri gruşenka'dır, katerina var ya dimitri'nin yavuklusu, ne idüğü belirsiz; o hatun.
- en güzel bölümü sona doğrudur, pembe dizi tadında geçer olaylar, kimi zaman hüzünlenir kimi zaman "teytey vuhu!" diye bağırırsınız.
- bitirdiğinizde yalnızlık hissedersiniz, kesinlikle.
- başka bir dostoyevski romanına sardırmanız dileklerimizle.
arada sirada zoisima dedenin son ögütleri olsun, dimitrinin ebelenmeden önceki yasadiklari olsun vesaire bölümleri olsun söyle bir kiraat ettiğim fakat tekrar okumaya cesaret edemediğimden dolayi rusca ögrenme gereksinimim olmadiği kitaptir.
gariptir ki ayni yazarin budala kitabini tekrar tekrar okumaktan yüksünmüyorum hatta zevkle sevkle üzerine yer altindan notlari da okuyarak haz duyuyorum.
elhamdürüllah kültürel züppelerden değiliz karamazov kardeslere karamazov kardesler diyoruz, venedik tacirine merchand of venice demiyoruz.
acep okumadan etmeden sirf sükse yapmak için bratya karamazovi diyerekten anladiğini belirten kültür hamsolari ve light enteller baska hangi topraklarda yasar acep.
maça papazlari yiyorsa hintçe ögrensinlerde awara filmini öyle seyretsinler.
ÇOK SIRADAN BiR RUS AiLENiN HAYAT HiKAYESi iLE 1880 RUSYA' SINI GÖSTERMEK HERHALDE SADECE DOSTOYEVSKiLERE ÖZGÜ OLSA GEREK.
AiLENiN BABASI PSiKOANALiTiK BAKIMINDAN iDiNiN EGEMENLiĞiNDE BULUNAN BEŞ PARA ETMEZ HERiFiN TEKiDiR. BÜYÜK OĞLUDA ASABi, HIRÇIN VE EYLi KEYF BiR GENÇTiR. ATEŞLE BARUT YANYANA BURUR MU? DURMAZ. iKiSiNiN ARASI GÖNÜL MESELESi VE MADDi KONULAR YÜZÜNDEN AÇILIR. HATTA OĞUL O KADAR BABADAN NEFRET EDER Ki ONU YOK ETMEYi BiLE DÜŞÜNÜR.
BiR DE AiLENiN MÜREKKEP YALAMIŞ ORTANCA OĞLUNUN BiR BÜYÜK ENGiZiSYONCU ÖYKÜSÜ VARDIR Ki ÖFFF!
OKUYUNCA iNSANIN HAYATA BAKIŞINI DEĞiŞTiREN KiTAPLARDANDIR. NE DE OLSA fyodor mihailovic dostoyevski YAZMIŞ. DEĞiL Mi?
Hayatın ta kendisini, hırsları, bilinmeyeni, kötülüğün ve yalanın nasıl yadsıdığımız gerçekler olduğunu, insanı tüm çıplaklığıyla ortaya koyan romandır. insanları bu kadar net gören gözlere sahip olmak ve bunu yazabilmek cesaret ister. Dosteyevski bu romanında cesaretiyle, takdir toplamış, sabırla okuyabilen okuyucuya bambaşka ama gerçek bir dünyanın kapılarını açmıştır. Kitaptaki karakterler, süslü, olağanüstü değillerdir. hayal ürünü olsalar dahi gerçeğe yakındırlar. Suç ve Ceza kitabındaki tahlilerin çok daha ötesindeki insan tahlilleriyle dönemin bir çok psikoloğunun dikkatini çekmiştir.
ilk cildini bitirdikten sonra dişe dokunur bir şey bulamamış olanların, ısrar etmeden bırakması gereken kitaptır. (bkz: zararın neresinden dönülürse kardır). kitap 3 cilttir. (bkz: boru)
"önce kendinize yalan söylemeyin. kendine yalan söyleyip sonra da yalanını ciddiye alan insan sonunda ne kendinde ne de çevrede gerçeği seçemez olur; böylece hem kendisine, hem başkalarına saygısızlık eder. saygının olmadığı yerde sevgi de yitmeye başlar. bunun boşluğunu doldurmak, gönül eğlendirmek için kendini çeşitli tutkulara, kaba zevklere bırakır, ahlaksızlığını hayvanlığa vardırır; bütün bunlar durup dinlenmeden kendisine ve çevresine yalan söylemesinden doğmaktadır. kendi kendine yalan söyleyen herkesten önce alınır. bazen alınmak pek tatlı gelir değil mi? insan, kimseden kötülük görmediğini, kırgınlığı kafasından uydurup laf olsun diye, salt sahne yaratmak için yalana sarılarak pireyi deve yaptığını bildiği halde yüzünü asar, büyük bir zevkle gücenir ve bunu gerçek öfkeye kadar da götürür."
(...)
"ben bir karamazov'um... çünkü uçuruma düşerken tam tepetaklak, ayaklarım havada gider, üstelik bu rezilce yuvarlanmada kendim için bir güzellik bulurum. rezilliğin göbeğindeyken birdenbire kasideye başlarım. varsın lanetlenmiş, bayağı, alçağın biri olayım, gene de tanrımı saran giysinin eteğini öperim. varsın aynı zamanda şeytanın peşinden gitmiş olayım, her şeye karşın senin oğlunum tanrım, seni seviyorum insanları ayakta diri tutan sevinci bütün varlığınla duyuyorum."
baş kahramanın dmitri karamazov gibi göründüğü fakat aslında alyoşa karamazov olduğu dostoyevski romanı. her karakterinin üzerinde ayrı ayrı durulasıdır. zira dostoyevski romanlarında imzayı beli eden kısımlar (tartışmaya açık da osla )karakter tahlilleridir. alyoşa kendi hikayesinin dışında diğer kahramanlar arasında bir bağ da sağlar. dmitri hareket adamıdır. romandaki aksiyon sayfalarının vazgeçilmezidir denebilir. bir de ortanca kardeş ivan karamazov vardır. ivan dostoyevski'nin filozof yanının romandaki yansımasıdır. yani ivan tam bir filozoftur ki romandan en çok sözünü ettiren büyük engizisyoncu bölümü de ivan karamazov imzalıdır. bunun yanında kadın kahramanlara pek önem ve yer vermeyen dostoyevski karamazov kardeşler de bu prensibinin tamamen dışına çıkmasada gruşenka karakteri ile sınırlarını zorlamıştır. gruşenka iflah olmaz bir ukala ve dönemine göre basit kadın olarak adlandırılabilecek niteliktedir.kısaca ve türk usülü olarak feleğin çemberinden geçmiş bir karakterdir de diyebiliriz. saydığım ve saymadığım daha bir çok karakterle birlikte karamazov kardeşler okuyucu için büyük bir zevk ve gereklilik vaad eder ve kesinlikle tavsiye edilir...
dostoyevski'nin gerek baba karamazov, gerekse üc biraderlerde ve smerdyakov'da kendisini anlattiği ve en son olarak zoisima dede olarak arz-i endam ettiği hayat mucadelesinde büyük bir ustalikla kaleme aldiği eserdir.
büyük kardesin polislerce ebelenmeden önceki basindan gecenler olsun, zoisima dedenin hayatini anlattiği bölümler olsun hatta ve hatta ivan'in seytanla yahut bir hayalle görüsmesi olsun takdire sayan ve ögretici bölümlerdir.
kitabi -daha dogrusu kitaplari- büyük bir azim ve inatla bitirdiğim vakit son yazisini görünce bunca cabaya değdiğine idrak etmiştim.
bir rus ailesinin iletişim kopukluğundan yola çıkan ve devlet kurumlarını eleştiren, dostoyevski eseri. dostoyevski, bu eseri 1880 yılının kasım ayında bitirdi ve 4 ay sonra vefat etti.
eser, büyük bir dava süreci eşliğinde, rus toplumundaki çarpıklıkları ustaca dile getirmektedir.
oldukça hacimli, çok ciddi bir başyapıttır, herkes okumalı derim. iletişim yayınlarından çıkanı gayet güzel, tek cilt yaklaşık 800 sayfa ve sanırım 10 luk fontlarla basılmış, ancak öyle sığdırmışlar.
bununla birlikte çevirisinde ciddi sorunlar var. ergin altay denen şahıs çok yanlış yerlerde devrik cümleler, tdk icadı olan çok kötü kelimeler ( hanım, bey yerine bay, bayan ; insanoğlu yerine kişioğlu gibi ) kullanarak kitabı tamamlamışsa da genede iletişimi tercih ederim diyorum.