What would there be
As the river of sadness turns into sea
Could there be another thousand stories like you and me?
Wanted a heart, wanted a soul
More than anything else in this world
But we are doomed
Our flesh and wounds
I would never give in
Just like the moon does
We rise'n'shine'n'fall
Over you that I
Rise'n'shine'n'crawl
Victims are we all
What would there be
Beyond the eyes of Brandon Lee
Could there be
A revenging angel
Left to bleed
Wanted the truth, wanted the faith
More than anything else in this world
But we are doomed
Body and soul marooned
I would never give in
Just like the moon does
We rise'n'shine'n'fall
Over you that I
Rise'n'shine'n'crawl
Victims are we all
Are we all
Are we all
sonu babası bruce lee gibi bir film setinde gelen, karizmatik aktör..
the crow filminde masaya çıkıp tarandığı sırada düştüğü masanın altından bir daha çıkamamıştır,filmin en son çekilen sahnesinin o olması nedeniyle, filmde dublör kullanılmamıştır..
herkesin yanlış bildiği üzere masa sahnesinde ölmemiştir , evlerine yapılan baskının flashback sahnelerini çekerken ölmüştür. film ondan sonra dublör ve dijital teknikler kullanılarak bitirilmiştir. **
The crow filmi konusunu james o'barr' ın ( amerika piyasasında büyük üne sahip olan bir yazardır , özellikle tundra press kitabıyla ) the crow kitabından alındı. Kitabın konusu korkutucu mizaha dayanıyor. Filmin konusu ise ; bir rock yıldızı cadılar bayramında nişanlısıyla birlikte öldürülür, olayın ardından bir yıl geçer ve bir karganın yardımıyla rock yıldızı intikamını almak için geri döner.Yönetmen alex proyas'tır.
brandon Lee aslında ünlü olupta sıradan yaşamı tercih eden biridir. En büyük tutkusu motoruyla sahilde yaptığı gezilerdir. james dean hayranıdır. The Crow filmi sayesinde gitar tutkusuda ortaya çıkmıştı. Aslında evlenmekten korkan lee çocuklara olan düşkünlüğü bu korkusunu yenmesini sağlamış ve evlenme kararı almıştır.. Mezarı yağmurlar şehri olan seattle'dadır. Filmdeki gibi nişanlısıyla evlenemeden ölmüştür. Nişanlısı bu olaydan sonra lee ailesiyle tüm bağını koparmıştır.
Brandon Lee:
Doğum: 1 Şubat 1965
Ölüm: 31 Mart 1993
Oynadığı Filimler
Legacy of Rage 1986
Kung fu the Movie 1986
Lazer Mission 1990
Showdown in Little Tokyo 1991
Rapid Fire 1992
The Crow 1994
insanlar eskiden suna inanırlardı; biri öldügü zaman bir karga onların ruhunu ölüler diarına tasırmıs. Ama bazen cok kötü birsey olur,
korkunc bir üzüntü ruhla beraber tasırmıs ve bazen karga yanlıs olan seyleri düzeltmek icin ruhu geri getirirmis..
Bir bina zarar gördü, geriye kalan tek sey küller. Herseyin dogru oldugunu düsünürdüm. Aileler, arkadaslar, duygular.. Ama artık biliyorum.
Bazen eger sevgi gercekse ve iki insan beraber olmak istiyorsa kimse onları ayıramaz..
=Filmin son sahnesi=
Eger sevdigimiz kisiler bizlerden calınmıssa, onları uzun yasatmanın yolu, onları sevmekten asla vazgecmemektir.
Binalar yanar, insanlar ölür ama gercek ask ölümsüzdür...
o kadar az filmine ve ömrüne rağmen en beğendiğim aktörlerdendir, hele the crow filmindeki sahneleriyle performansıyla 30 kere izlememe sebep olan oyuncudur, efsanedir babası gibi o da, ruhu şad olsun. yaşıyor olsaydı kesinlikle filmleri birer kült olurdu.
bir film setinde ölen babası bruce lee gibi kendisi de bir film setinde ölmüş aktör. filmdeki rolünde de olduğu gibi, gerçek hayatta da evlenmesine az bir zaman kala ölmüştür.
28 yaşında, babası gibi sette ölen inanılmaz yakışıklı aktör. tabancadan çıkan kurşunla ölmüş, filmin geri kalanı, vücudu ona benzeyen birinin bilgisayar ortamında onu canlandırması ile tamamlanmıştır. ölümünün kasıtlı olduğunu söyleyenler çıkmış ama ispat edilememiştir. hayran olduğum kişilerden biridir.
sempatik, yakışıklı bir melez. the crow filmini efsaneleştiren ölümsüz güzellik. öldüğü sahne yamulmuyorsam flashback'lerde sevgilisine tecavüz edilirken eve girdiği ve karnına ateş edildiği sahnedir. filmin bitmesine az bir süre kala ölmüştür. sonuçta flashback sahneleri hangi aşamada çekildi bilmiyoruz ama bilinen tek şey filmin bitmesine az bir zaman kala olduğudur.
--spoiler--
brandon öldükten sonra çekilen sahneler bildiğim kadarıyla şöyledir: mezardan çıkışı ve yağmurda yürüdüğü sahne, eve gidip yüzünü boyadığı sahne.
--spoiler--
bruce lee'nin ingiliz eşinden olan çin asıllı oyuncu. the crow adlı filmde boş sanılan, ama dolu olan bir silah sebebiyle ölmüştür. filmin bitirilmesine 8 gün kala hemde. ailesi filmin yayınlanmasını istemiştir. son sahneler onsuz çekilmiştir.
ismini yanlışlıkla farklı yazıp başlık açtığım yazardır. hatta 'allah allah kimse neden açmamış başlık' demişimdir. 1 şubat doğumlu, kova burcudur. Malesef ki çok az yaşamıştır. Eric karakterini canlandırdığı the crow filmi mükemmel bir aşk hikayesini anlatır.
adamın öldüğünü an itibariyle öğrenip daha da hayran kalmış ve bunalıma girmemek için kendime hakim olmaya çalışmaktayım. o kadar etkilendim ki neden diye sordum bi an kendime film bittiğindede gerçek hayatta öldüğünü öğrendiğimde de ölümün gerçekliğinden haberi olan biri olmama rağmen filmde etkilendiğim bu adamın film setinde öldüğünü öğrenmek bayağı koydu işte anlayan anladı. aşk değildi sadece filmde geçen acıyı çok iyi yansıtmıştı bu adam hikayeyi yaşamak ve yansıtmak bu olsa gerek.
(bkz: the crow)
Eğer yanılmıyorsam çatı katında vurulduğu sahnede değil de ( Ben de öyle biliyordum ! ) Pit Bar' da Funboy ve Darla' nın otel odasına pencereden içeri girdiği sahnede, Funboy' un eline ateş etmesinden sonra bir kaç kez daha ateş edip sonuncusunu karnına denk getirdiği sahnede olmuş bu talihsiz olay. The Crow' u ilk izlediğimde sanırım yıl 96 falandı. Akabinde bu filmde öldüğünü öğrendiğimde nevrim döndü. Adama zate aşık olmuştum, bir de ölmüş hepten imkansız bir hal aldı aşkım. Hala aşığım ona, her gün, her dakika, her saniye aklımda. Evlendim, yine aklımda! Amerika yolu göründüğünde ilk işim Seattle Lakeview Cemetery ziyaret etmek, inşallah. Ve not: Michael Masse bu olayın yaşanmasından oldukça fazla etkilenmiş ve o gün bugündür hala The Crow' u izlememiş.