"ikimiz de bu dünyanın insanı değildik. iyi kötü şeyler yapmaya çalıştık. Ben suçluyum; sevgiden farklı olduğumu gizledim.
Gene de bizi yargılayanlara karşıyım. Ne yazık , sonunda haklı çıktılar. Onlara göstermeliydim. Fakat anlatması çok zor; benim becerebileceğim bir iş değil...
Neler söyleyeceklerini duyar gibi oluyorum; duymak istemiyorum. Bir fırsat daha kaçırdık. Sevgi kendisini ve olanları hiç anlamayacak. Ben birşeyler yapabilseydim. Başım ağrıyor, yorgunum. Boşu boşuna denecek, boşu boşuna. işte buna dayanamıyorum.."
aşık mahsuni şerif'in bir ezgisi olmakla beraber edip akbayam'ın çok iyi yorumladığı çok iyi ezgi.
bu işin kuru bilgisi.
ebedi olamaya çalışan fani zavallı olan biz insanoğlunun varolma çabası anlamsız değil midir? 5 katar kum izmit'e gider, ertesi gün 5 katar kum izmit'ten gelir. nedir bunun anlamı? bok mu var gidiyor madem gelecekti? nedir bu işin aslı astarı. çözemiyoruz bir devinim sürüp gidiyor. bize de sadece birşeylere salak salak bakmak kaliyor. fazla düşünmeyeceksin.
gözlerini diktiğin ufuk noktasında gördüğünü sandıkların aslında sadece inanması güzel bir yalandan ibaretse, içinde bulunduğun oyundaki replikler tükendiyse çırpınmanın varacağı noktadır boşu boşuna.
"boşuna boşuna
ah boşu boşuna
kolumu kanadımı kırdın aman..
ah değer miydi
bir inat uğruna
yandı gönlüm boşu boşuna.."
hakan kur$un'dan dinledigim, ba$ta "bulent ortacgil ingilizce de mi soyluyor?" dedigim, sonradan durumu farkettigim, ilginc, begenemedigim parca. ne bu arkada$im?
asık mahsuni serif'in tarihin sonuna kadar doğruluğunu koruyacak gibi görünen sözlere sahip türküsü, buraya yazmak kadar boşu boşuna ve bunu okumak gibi.. fikret kızılok'un yorumu bir başkadır ve dinlenmelidir.
böyle bir şarkı vardır. hatta bu şarkıyı söyleyen derya tuna'yı sahnede 'boşuna boşunaaa ah boşu boşunaa kolumu kanadımı kırdın ama' cümlesinden sonra silah ile bacağından vurmuşlardır..