kadınların tüketip parasını yiyip ayrıldıkları kocalarından (bana şiddet uyguluyordu hakim bey, dışarı çıkmama izin vermiyordu, ayrıca çok yakışıklısınız hakim bey) sonra yalnız yaşayıp facebook gruplarına üye olduktan sonra sözlükte ki drongolarla tanıştıktan sonra ortaya çıkan gerçektir.
yaklaşmayın önce sizi sikerler sonra neyiniz varsa alırlar.
hayır dostum ne alakası var sen onu sikemezsin. ne münasebet ya. kadın o. kadına şiddete hayır. hepimiz kadınız...
mutsuzsa sürdürmüyor kadınlar. hele de işleri güçleri varsa. yalnızlığı mutsuzluğa tercih edip, çocuğuyla bir hayatı seçiyor. darısı - mış gibi yapan çiftlere..
oranın yükselmesi olarak baz alırsak muhtemelen baba-cocuk ilişkisine kadar ailevi bir çok etkilerisi var. şiddet vb. sebeblere diyeceğim yok ama kadın-erkek ilişkilerinde orta yolu bulmaya hep karşıdakine bırakmak yada ben böyleyim alttan alta değişememi vurgulayan sayısı artıyor. kadının da erkeğin de uzlaşma zorunluluğu var buda fedakarlık gerektirir. evlenmeden önce ilk sorgulanması gereken yerin bu olduğunu düşünüyorum. evli-mutlu bir erkek olarak ben buyum değişemem ve ailelerin zıtlıklarda inat etmesi yönündeki yönlendiriciliği olumsuz olduğunu düşünüyorum.
evlenmiş olmak için evlenme mevzusunun 10-15 sene öncesine göre misli misli artması ile meydana gelen doğa olayıdır. şu işi arada sevgi, aşk, diyolog kurabilme, birbirini anlayabilme, alttan alabilme ve en önemlisi sadık olup dinleyebilme mevzularına göre yapsak böyle sıkıntılar olmaz sanki. olsa bile az olur sanki..