Tavsiye edilmez.
Hele de cocuklari varsa..
Yaralidir, darbelidir, travmalari vardir , bir de baska kadinin ona dogurdugu cocuklari vardir.
az önce instagramda bir video denk geldi.
şöyle diyordu;
" bir erkegi en iyi kim tanir?
iki kişi tanir.
biri annesi , digeri karisi.."
maalesef hemfikir değilim.
bir erkegi sadece 1 kişi, en iyi tanir.
o da ilk karisi..
son karisina olan davranişi ile ilk karisina olan davranişi arasinda, burdan japonyaya kadar yol olur.
keza annesine olan tutumu ile ilk karisina olan tutumu da cok farklidir.
annelerin ponçik ogullarinin, tüm kahrini ;
gariban, masum, genç ve tecrubesiz ilk eş çeker ..adamin parasiz günlerini o destekler..
ha bu evlilik ömür boyu sürer, işte bu harika bir durum olur.
ama bu evlilik, baslangicta parasiz olan genc adam parayi, ünü, şöhreti ellisinden sonra görünce, evlilik 30. sene civari , arkadan zenginleşen erkeğin talebi üstüne biterse, erkeğin yeni buldugu genç son eş , adamin gerçek kimliğini ve vuslatini asla bilemez...
tüm yollar aşilmiş, adamin ilk karisindan olan cocuklar buyumus , son eş hazira ve kurulu düzene bedavadan konmuştur ...o günlere nasil gelindiğine dair hiçbir şeyden haberi yoktur ama kraliçe muamalesi görür, yaşli ilk eş kül kedisi olarak bir yerlerde hayatini sürdürmeye çalişirken..
Daha evvel evlilik yapmamış kadınların korktukları, pek tercih etmedikleri durum. Gerci bu durum erkegin biraz cüzdanının kalınlığına da bakıyor son yıllarda.
Sebep ne açık açık konuşulmalı aslında ve bosandığı esiyle eger cocuk varsa nasıl bir iletisim icindeler gözlenmeli. Ne yasanmıssa yasanmıs aradaki saygıyı kaybetmemiş, boşandığı esine siddet uygulamak gibi girisimleri olmamış medeni insanlar gözümde ayrı yerdeler. Insanlar evlenir ayrılır, sonuçta yürümeyecek bir evlilik icinde hayatı ziyan etmektense ayrılıp kendi yoluna gitmek kadar dogru birsey yok bence.
Olabilir bir durum denilmeli ama gene de temkinli olunmalıdır. Boşanma nedeni bilinmelidir. Bazı erkekler ve kadınlar var ki evlilik onlara göre değil. Bunun iyi veya kötü insan olmakla da alakası yok. Evlilik insanı değilseniz uzak durun bu işlerden. Kimsenin başını da yakmayın.
Kadınların hisleri çok güçlüdür. Sizi içten içe bir yerlerde yiyip bitiren kuşkular varsa o insandan uzak durun bir zahmet. Sonra ağladığınızda ben çok üzülemiyorum mesela. Kendin ettin kendin buldun hesabı. Hislerimiz bizi yanıltmaz.
Ne itlik yapmışta boşanmış. Kaçak kesimmi yapmış,karısına şiddetmi uygulamış, yoksa karısına sahipmi çıkmamış.
Kocalık vazifesini yapamayan,bir kadını mutlu edemeyen adamdan bir bok olmaz.
Evlenmeyin böyle itlerle.
Geçmişte yaşanan evlilik ya da ilişkileri dert eden, takıntılı bir kişilik iseniz tavsiye edilmez.
Boşanmak, tatsız bir durum olsa da, kişilerin kötü, geçimsiz ya da kişiliksiz olduğu anlamını taşımaz, iki bedenin ve ruhun uyuşmadığı gerçeğidir sadece.
Ve herkesin yaşayabileceği bir süreçtir.
Önemli olan bu süreci, insan gibi, uygarca atlatmaktır.
Yakıp yıkmadan, kırıp dökmeden...
boşanmış olmanın, kendi başına bir kötülük olmadığı, anlaşamayan iki insanın bir ilişkiyi karşılıklı bitirme kararı almış olduğunu anladığımız andan itibaren normal karşılanabilecek bir eylemdir. zira boşanmak için iki taraftan birinin çapsız, eşini aldatan veya kötü bir insan olmasına gerek yok. yeri geliyor iki iyi insan bile anlaşamayabiliyor. birbirleriyle farklı görüşlere sahip olduklarını anlamışlar ve bu duruma daha fazla katlanmak istememişlerdir.
bir bakıma avantajlıdır da. insanlar çoğu zaman (kadın erkek ayırt etmeye gerek yok) ikinci şanslarını daha iyi değerlendirmek isterler. üstelik bir evlilik nasıl yürüyor bir fikirleri vardır. kadınları biraz daha anlamaya yakındır. üstelik baba da olmuşsa, eğer varsa sizin çocuklarınıza da nasıl babalık yapacağını da görmüş olursunuz.
hayatta her şey biz insanlar için. insanlar anlaşamamış, ayrılmış olabilirler. önemli olan nasıl ayrıldıkları, ayrılırken çirkinleşip çirkinleşmedikleri, ayrıldıktan sonra eski eşi hakkında nasıl konuştuğu, çocuğuna nasıl babalık yaptığı. üstelik çocuk çocuktur, başkasının çocuğu bile olsa insan nasıl bir çocuktan nefret edebilir ki? üstelik o çocuk da zaten sizden annesi olmanızı beklemiyor. annesi var zaten. çocuğun beklediği de sadece huzurlu bir ilişki, babasını mutlu görmek, babasının evine geldiğinde kendini sıcak ve güvenli bir ortamda hissetmek. kimi zaman bazen yalnızca ablalık yapmanız.
sonuçta karşısındaki insan bazı şeyleri tüketmiş, o heyecanı bir kere yaşamış biri. ilkinin sonu hüsran olduğu için ikincisinde temkinli olacak ve aynı şeyleri yaşamamak için sürekli bir şeyleri düzeltme, müdahale etme isteği duyacaktır.
belki de avantajlıdır. insanlar çoğu zaman ikinci şanslarını daha iyi değerlendirmek isterler. üstelik bir evlilik nasıl yürüyor bir fikirleri vardır. kadınları biraz daha anlamaya yakındır. üstelik baba da olmuşsa, sizin çocuklarınıza nasıl babalık yapacağını da görmüş olursunuz.
hayatta her şey insanlar için. insanlar anlaşamamış, ayrılmış olabilirler. önemli olan nasıl ayrıldıkları, ayrılırken çirkinleşip çirkinleşmediği, ayrıldıktan sonra eski eşine nasıl davrandığı, çocuğuna nasıl babalık yaptığı. üstelik çocuk çocuktur, başkasının çocuğu bile olsa insan nasıl bir çocuktan nefret edebilir ki? üstelik o çocuk da zaten sizden annesi olmanızı beklemiyor. annesi var zaten. çocuğun beklediği de sadece huzurlu bir ilişki, babasını mutlu görmek, babasının evine geldiğinde kendini sıcak ve güvenli bir ortamda hissetmek. kimi zaman bazen yalnızca ablalık yapmanız.