adliye çıkışında yıllarca beraber yaşadığnız bir zamanlar beraber yaşlanmayı düşlediğniz adamın el adamına dönüşmesini garip bir hüzünle izlediğiniz gün.
ne kadar hazır ve nazır olsanızda ilk yarım saatte sudan çıkan bir balıkla aynı duyguları paylaştığınız sonrasında ise çocuğunuzu alıp bugün ne yapmak istersin sorusunun ne kadar içten olduğunu ilk kez farkedersiniz. zira ihtiyacınız olan tek şey aslında o çocuğun masumiyetidir.
ilerleyen zamanlarda buna alışır hatta hoşlaşabilir ve hatta iyi ki boşanmışım diye her gün daha arkasında olursunuz kararınızın. sonraki ilişkilerinizde ister istemez daha güçlü durursunuz
-ben neleri aştım
edasının getirisidir. güçlü görünmeye çalıştıkça güç size maske gibi yapışır yapıştıkça yakışır.yeniden evlilik düşüncesi hasıl olur ise eş adayınız durum karşısında size daha titiz yaklaşması gerektiğini hisseder
-ya beni de boşarsa
ürpertisini her daim ensesinde hisseder.
ki evlilik olunca konu kaybetme korkusunu kaybedip cepte nasıl olsa duygusudur asıl yıkım sebebi. dolayısı ile muhtemelen daha uzun sürecek birliktelikler sizi bekliyordur.
severek ayrılanlar için çok zor geçecek bir gündür ancak ilişkileri geri dönülemez bir yola giren, sevgi ve saygıyı yitiren çiftler için boşanmanın ilk günü kutlanması gereken ikinci bir doğum günü gibidir.
çıkın dolaşın oğlum. boşanmanın ilk günü nasıl geçerse diğer günler de öyle geçer. ben duruşmaya gitmek için işten 2 saatlik izin aldım sonra işe geri döndüm. keşke gidip gezseydim. o gün bugündür sağlam bi ilişkim olmadı. tabi bu biraz da benden kaynaklanıyor. boşanmışsanız 1-2 yıl evlilik kurumu konusunda düşüncelerinizin değişeceğini, uzak durmak isteyeceğinizi söylemem gerek.