Boşanma arifesinde biri olarak konuya hakim olduğumdan mütevellit gözle görülür istatistiktir.
Şöyle küçük bir bilgi vereyim;
2016 - 126,164
2017 - 128,411
2018 - 143,573
2019 - 155,047
son 3 yılda boşanmalar %18,6 artmış.
Bu devlet ayıbıdır, yargı ayıbıdır, aile ve sosyal politikaların bakanlığının ayıbıdır.
Birincisi kadınlara verilen sınırsız hak, istediği gibi at koşturma sevdası, kadın beyanının esaslılığı gibi pozitif ayrımcılık bunların başlıca sebeplerinden. Erkek boşanma davalarına 1-0 geriden başlıyor haklı dahi olsa.
Kadın nafakamı tazminatımı alırım güvencesi ile zaten direkt boşanma güdümlü yaşıyor.
He erkek sütten çıkma ak kaşık mı? Asla değil. Bu iki tarafa da eşit yaklaşılmadığı için erkeğe karşı bir pozitif ayrımcılık da benim tarafımdan oluyor.
Koruma kararı çıkartan kadın kocasını evden uzaklaştırıyor. Pardon?
Diyelim karınız evden uzaklaştırdı, biri ile görüştüğünü düşünüyorsunuz şüpheleniyorsunuz bunu ispat için dahi yanına yaklaşırsanız 7-10 gün ikinci seferde 30 güne kadar hapis cezası.
Şiddet darp tehdit ki bunlar ispatlı olmadığı sürece bu uzaklaştırma kararlarının böyle basit verilmesi neresinden bakarsanız bakın adalete sığmıyor.
Şimdi ki kadınlar sizin anneniz ananeniz gibi de değil. Bizim annelerimiz yokluk da çekmiş, zor gün de görmüş belki aldatılmış ama bir şekilde tahammül etmişler evliliğe tutunup çabalamışlar. He bunlara kimse katlansın demiyorum ama bir kere tartıştın diye fikir ayrılığından koşa koşa dava da açmazsın. Yok X kişi ile arana mesafe koy dendi diye yaşam alanına müdahale diye koşa koşa boşanmazsın.
Sonuç olarak aslında uzun uzadıya bir sürü maddesi olan konuda devletin politikaları nedeniyle artan oran olmuştur.
Kadın üstünlüğü, pozitif kadın ayrımcılığı değil eşitlik ile bu konulara yaklaşıldığında eminim bu oran hayli düşecektir.