ihanet, yalan, anlaşılmazlıklar ve tabiki yatak hayatı.
unutulmaması gereken şeyler vardır.
iki insanın birbiri için mükemmel olduğuna inandığı zaman sevgili olurlar ve evlenirler. ancak bunun tamamlanabilmesi için aynı evde yaşamaları, birbirlerine dokunmaları da gerekmektedir.
insanoğlu üç temel dürtünün üzerine şekillendiği kanaati kesin olduğu için
açlığı giderilmeli ( gerçek açlık, sevgi, saygı)
susuzluğu dindirilmeli
ve tabiki üreme iç güdüsü (cinsel haz)
bunların temellendirilmesinden sonra duygular parametresi yüksek dozaja ulaşmalıdır. eğer olmaz ise ayrılık kaçınılmazdır.
evlenme sebepleri ile alakalı olarak, beklentilerin gerçekleşmemesinin neticeleridir.
evliliğin ne olduğunu bilmeden evlenmek, (ilk sebep bana göre)
evliliğin sadece mutlu günler getireceğini sanmak,
başkalarının fikriyle evliliği yönetmeye kalkmak,
son olarak beklentilerin ayarlarıyla oynayıp, bunu mutlulukla oranlama hatasıdır.
erkeğin ya kısa süre süren seks süresi , yada yine erkeğin sertleşme sorunsalı .
tamamen buu kaynagıdır herşey bundan çıkar bundan sebep olur.
kadın içinde gerekli ıslanma olmaması veya bu durumdan acı duyması .
başlıca temeli budur .
eskiden kadınlar ( sanayi toplumu olmadan önce) evde eşlerini bekleyip, çocuklarını büyütüyorlardı. bu süreci sorgulamadıkları , böyle olması gerektiğini düşündükleri için problem olmuyordu ve evlilikler sürüyordu. her şey kadının iş hayatına girmesiyle değişti. erkekle aynı işi yapıp evde hanımlık görevini sürdürmeye çalışan kadın artık bunu kaldırmıyor. kendisine yardım etmeyen erkeğe çene şiddeti uyguluyor . para kazandığı için kendisini erkeğe mecbur hissetmiyor. ayrıca mutsuz evliliklerin çocuklara daha çok zarar verdiğini, hayatın çok da uzun olmadığının farkında olan insanlar evliliği inatla sürdürmüyor ve boşanıyorlar.
özetle,
artan bilinç, toplumsal rollerin eşitlenmesi en büyük nedenler.
sahtelik.
aynı çatı altına girene kadar, o yüzüğü parmağa geçirene, imzayı atana kadar çiftlerin birbirine instagram filtreli davranması.
her şeyi garantiye alınca ne yazık ki gerçekler ortaya çıkıyor ve yapmacık mutluluklar kavgalara, anlaşmazlığa dönüyor.