Bazen en hayırlısıdır. Sonraki huzurlu zamanlarda neden daha önce yapmadim ki bile diyebiliyor insan. Çocuk varken durum daha zor o bi gerçek fakat mutsuz bir annenin mutlu bir çocuk yetiştirmesi de imkansız.
Eksi veren arkadaşım; bunu tecrübe etmemeni dilerim.
Duyguların anlamını yitirdiği, algıların, fikirlerin, bakış açılarının yön değiiştirmesinden ötürü mutsuzluğun ayyuka çıktığı durumlarda yapılması gerekendir.
hoyrat, can yakan bir ilişkiyi ille de sürdürmeliyim diye tutturmak, beyhude emekler vermek zaman kaybıdır.
karım denen para yiyen canavarından o kadar tiksiniyorum ki ondan ayrılacağım zaten kayınço denen eşek herifide ben besliyorum yeter ulan yeter bir tek taş için etmediği hakaret kalmadı evlenmeden evvel neredeyse arş gör oluyordum evlendiğim vakit zorla kpss ye girip siktiri boktan öğretmen oldum ve her allahın günü bir ordu ergenle uğraşmak zorundayım yeter be.
edit:alay eden yazarlar umarım zır cahil birisiyle evlenirsiniz de benim çektiklerimi çekersiniz.
Bazen yorar evlilik insanı,
Bazende çocukların psikolojisi diyoruz ya,
iki çatışan insan arasında yaşamaktansa ayrı yaşamak o psikolojiyi daha iyileştirir belkide.
Ve ćocuklardan değil eşinizden boşandığınızı onlara güzel bir dil ile anlatmanız gerekiyor, ne kadar zor olsada.
Haliyle inanmak istemezler bu duruma,
Çünkü aynı pencereden bakmaz onlar sizinle.
Zor bir süreç,
Fakat imkansız değildir.
evlilik yemek yemekse bu boşaltımdır. rahatlatır, sondur, sonuçtur, kurtuluştur, selamettir.
ama yemek yiyen insan yemekten utanmazken boşaltımdan utanır. bahsedilmez hiç. evlenirken gülen yüzlerle binlerce fotoğraf varken boşanırken bir selfie almak garipsenir. yediği yemeği instagram'a koyanın tuvalette fotoğraf çekmemesi gibi.
ilginç bir psikoloji. ya ikisinden de utan ya da ikisini de normal gör.
Evliliklerde, tüm çabalara rağmen iyileştirilemeyen, yolunda gitmeyen ilişkiyi, huzursuzluğu, mutsuzluğu, güvensizliği kesip atmanın tek yoludur.
Herkes için zor ve atlatılması zaman alan bir travma olsa da, bazen gerekliliktir.
Hayatı ne kendimize ne de karşımızdakine zehir etmeye hakkımız yoktur.
taraflardan biri boşanmak, ayrılmak istiyorsa. karşı taraf için büyük şans aslında. hele ki sürecin farkında değilsen sevilmediğini anlıyorsun. şu kısacık ömürde zaman değerli. farkında olmalı.
Bir hafta önce bir yakınımızın anlattığı sonra da herhalde olayların etkisiyle böyle düşünüyor dediğim durum. Şimdi bu çiftin yaklaşık yirmi yıllık bir evlilikleri ve iki tane de çocukları var. Herkes onları mutlu sanıyordu, ancak yirmi yıl önce yine böyle bir durum ortaya çıkmış daha sonra tarafların barışması sonucu yirmi yıl evlilik devam etmiş.
Gelelim ikinci hadiseye. Bu diğerine göre daha yakın bir kişinin bugün duyduğum kararı. Oturup biraz konuştuk. Bu tarz durumlarda pozitif yönlerden bakmaya çalışırım. Onların da iki tane çocukları var. Üç yıllık bir evlilik. Bir tarafın işlerinin bozulması sonucu, diğer kişinin evini terk etmesi. Aklım mantığım almıyor. Şimdi severek evlenmişsiniz, bir nikah yani söz vermişsiniz. Ne dediniz hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde, kötü günde beraber olacağız diye. Şatafatlı bir düğün, masraflar. Hadi o masraflar tarafını geç. Adamın işleri bozulmuş, buna rağmen çocukları için mücadele ediyor ama gel gelelim karşı taraf hâlâ eski harcamalı günlerini arıyor.
Daha önceden de anksiyete durumuyla ilgili entry girmiştim. Arkasından hamile bir kadının hunharca öldürülmesi, sonrasında bir babanın öz kızına tecavüz etmesi, daha birçok olay ve bu durumlar. Hayatta hiç mi güzel şeyler olmuyor diye daha da kaygı bozukluğum artıyor.
Tamam, bazen tüm yollar denenir ve boşanmak da bir çözümdür. Ancak birden film şeridi gibi olaylar sarıyor. Mutluluklar, aşklar, sevgilim, canım dönemlerinden bu aşamaya hayat gerçekten çok ilginç.
kıçında bi donu olan adamın sözleşme falan gibi atraksiyonlara girmesine gerek olmayan kurum. neyiniz var da sözleşme yapacaksınız amk! acunun miamide zorlu center de evi varmış o yapmamış siz neyin havasındasınız anlamıyorum ki...
başlık altında sözlük bacıları edebiyat parçaladığı durum... erkekleri de bir o kadar "kurtuldum" havasında!
boşanmış biri olarak bu başlıkta paragraf paragraf yazıp edebiyata yeni bir soluk getirip gözlerin yaşlanmasına sebep olacak değilim ki sonuçta biliyorum evlenmek kadar doğal bir durumdur boşanmak...
tek farkı boşanırken takı takmıyor, tebrik etmiyorlar...
boşanma sürecinin her anı ajitasyona müsaitken olabildiğince duygusallıktan uzaklaşmaya çalışıp dik durmak, o sürecin etkilerinden çıkılmasını hızlandırıyor bunu bilmelisiniz. yani koyvermeyin kendinizi, her şey daha da kötüye gider.
ama boşanmanın en vurucu anı sanırım mahkeme salonuna (daha doğrusu odasına, bildiğin göt kadar bir oturma odası boyutlarında) girdiğiniz an. hakim hanım şöyle bir bakmıştı bize; "ay küçük bi de çocuk var çok mu gerekli boşanmak?" diye sordu ve karşı tarafa baktı. tamam "sıçtık" dedim içimden. bu şimdi ağlayacak salya-sümük hakim bizi boşamayacak. karşı taraf eliyle beni göstererek "her şeyin sorumlusu bu amcık ağızlı" der gibi bi hareket yaptı. hakim bana sordu "emin misin" diye. "eminim, düşündüm hakim hanım." dedim. (haberiniz olsun bir an tereddüt ederseniz boşamaz)
boşanma süreci aslında bir "fragman", asıl "film" çocukta varsa arada, resmi olarak boşandıktan sonra başlıyor...
bitmek bilmeyen yanlış ata oynamışlık hissi...
hiç bir zaman arkada bırakamadığınız geçmişiniz...
habire aklınıza gelen sinir bozucu ve aksiyon dolu boşanma süreci...
çevresel faktörler...
"toplum baskısı sonucu evleniyor insanlar daha önce farkında olmadıkları özgürlüklerini kaybettiklerini anladıkları anda da boşanmak istiyorlar" falan gibi zevzeklikler yapanlara aldırmayın. ailenin dağılmaması için gereken her şeyi yapmış ama sonuç alamamışsanız, bitmiştir.
benim için de evlilik çürük bir diş gibi olmuştu adeta. hal böyle olunca çektiresiye kadar ağrı yapıyor. kurtulmaktan başka bir çareniz yok.
sonuç olarak neresinden bakarsanız bakın bok gibi sıkıntılı bir süreç ve kısır bir döngü. evlilik bir sözleşme esasen, çıkarların hüküm sürdüğü bir anlaşma. çıkarın olduğu yerde çatışma var. çatışmanın olduğu yerde çözümsüzlük. çözümsüzlüğün olduğu yerde de en sonunda ayrılık.
yapabileceğiniz ve sizin yararınıza olabilecek tek davranış ; daima sakin kalmaya ve kontrolü kaybetmemeye çalışmanız.
evlilikten geriye kalan ise her iki taraf için "başarısızlık" hissi olacak sadece...