Okuduklarıma inanamıyorum, çok ciddiyim tüylerim diken diken oldu. Ben de boşanmayı tecrübe ettim, herkesin yaşadığı kendine zor elbette ama bunlar çok ağır, hiçbir kadın bunları yaşamaya haketmiyor. Dilerim başına bir şey gelmeden ayrılırsın, gerçi bazı evlilikler boşanmayla da bitmiyor ne yazık ki, umarım onlardan olmazsın. Kimsenin kahrını, manyaklığını bu derece çekmek zorunda değilsin. Üstelik de bir çocuk varken. Çocuk için evliliğe devam etmeye değil, asıl çocuk için ayrılmaya inanıyorum.
Ebeveynlerim tarafından gerçekleştirilmiş olay. Evlenmek kadar normal bir durumdur hatta Bazen böylesi daha iyi olabiliyor. Günümüzde yeni yeni normalleşme başladı bu durum.
Eskiden yani bundan 20 yıl öncesi falan, o zamanlarda boşanmalardan her ne olursa olsun kadın sorumlu tutulurdu toplum tarafından. Kocası evini geçindirmiyor mu? iyi karılık yapmadığı içindir. Kocası başka kadınlara mı gidiyor? Kesin karısı suçlu. Adam çocuklarıyla ilgilenmiyor mu? Kadın yine hatalı. Adam dövüyor mu? Kadın kesin hak etmiştir.
Bu düşüncelerle yoğrulan bir toplum olduğumuz için kadınlar boşanmaya cesaret edemiyordu. Hem ona yıllardır bu fikir empoze edilmemiş miydi zaten, "kadın başına" ne yapabilirdi ki? "Nasıl ayakta duracaktı?" çocuklarına nasıl bakacaktı? Baba evinden gelinlikle çıkmıştı, kefenle geri dönerdi ancak. Ne yapacaktı kocasıydı onun "atsan atılmaz satsan satılmaz". Hem büyüklerinden de öyle görmüştü. Evin direğiydi o "ne olursa olsun".
Cidden ne olursa olsun muydu? Artık olmasın.
Uzmanlar Günümüzde boşanma oranlarının artması yüzünden aile birliği dağıldığını söylüyorlar. Ama bunlar belki de artık cesaret edebilen kadınların sesi. Artık ne olursa olsun o benim kocamdır anlayışı yok. Artık eşinin şiddetinden katlanmak zorunda olmadığını bilen kadınlar var. Belki de bu yüzden boşanma oranlarının artması bazı boyundurluk severlerin zoruna gidiyor olabilir. Ancak artık bu olağanüstü bir durum değil.
Buradan hangi sebeple olursa olsun bu cesareti gösterebilmiş, başta annem olmak üzere bütün kadınları kutluyorum.
Buradan -belki okuyan olur- tüm anne adaylarına sesleniyorum:
ileride kızınızı kendi ayakları üzerinde durmaya hazır bir birey olarak yetiştirin. Dünyadaki tek amaçları bir erkeğin eşi olup ona ve çocuklarına hizmet etmek olmasın. Evet evlenirken boşanacağız gözüyle bakmıyoruz ancak dünyanın binbir türlü hali var. Böyle bir ihtimallerinin olduğunu bilmek çocuklarımıza güven verecektir. Çok uzun konuştum biliyorum, umarım buraya kadar okuma sabrını göstermişsinizdir. Sevgilerle.
Resmi verilere göre Sayıları evlenenlere göre artmıştır.
Bence bunun sebebi bir anlık şehvet, cinsel arzu ve çevreye gösteriş yapmak.
Evlenirken herkes çok mutlu. Sürekli fotoğraflar paylaşılıyor. Hani instagram olmasa kimse evlenmeyecek sanki.
Sonra gerdek gecesi balayı falan. Ama o hayal edilen tatmin gerçekleşmiyor. Öyle filmlerdeki gibi sevişmeler olmuyor. Hemen boşalıyor çiftler. Daha sonra bu muymuş?
Deniyor.
Çorap kokuları, osuruk kokuları, faturalar falan derken boşanmalar başlıyor.
Arsi taraftan once olme isteginiz sona erdigi anda hemen yapilmasi gereken olay. Evlilik cok sevmeden cekilecek dert degil. Hatta oyle ki ugruna olunecek kisi degilse izdirap ceker, hergun azar azar can verdiginiz kurumdur.
biraz sancılı bir süreçtir kendileri. aşağı tükür sakal, yukarı tükür bıyık durumları mevcuttur. her şey öyle filmlerde, gazete haberlerindeki gibi "tamam boşandık oldu bitti" değildir. yorar.
Suudi Arabistan'da her 10 dakikada bir boşanma yaşanıyormuş. şeriatın hüküm sürdüğü arabistanda bile boşanmak bu kadar yaygınsa medeni toplumları düşünemiyorum.
Evlenmek kadar doğal bir olay denilsede evlenmek kadar kolay bir eylem degildir. Taze boşanmış biri olarak evlenmeden evvel iyi düşünmenizi tavsiye ederim.
